Restore Edilmiş Notlar II: Nesne, Okur ve İfşa

1. Bir süredir Şeyler romanının tahliliyle uğraşıyorum. Nesne ve özne arasında tuhaf bir ilişki kuruyor Georges Perec. Birçok nesneyi renk,

Edebiyat ve İntihar

“Kelimeler… Kelimeler albayım, bazı anlamlara gelmiyor.” (Tehlikeli Oyunlar, Oğuz Atay) Edebiyat, tehlikeli midir? Daha doğrusu, tehlikeli bir yüzü var mıdır?

Akışkan Kremalı Bilinç Yazısı

İfşa edebiyat değildir ve şuan edebiyatın ne olduğu umurumda bile değil. Görev bilinciyle başladığım bu yazının nereye varacağı konusunda da

Kaybolmak

İsmet Özel, “İnsan için önüne çıkan bütün yollar ‘yürünebilir’ yollar ise, o insan artık kaybolmuştur.” dediğinde, varoluşsal bir bakış açısıyla

Etkin ve Özerk Bir Özne Olarak Şiir Okuyucusu

Şiirden önce şair vardır, denilir. Bu söz modern şiir için doğrudur. Klasik dönemde ise eser sahibinden daha fazla eserin kendisi

İnsan Şahittir

Hayat, şahitliktir. İnsan, öncelikle ve daima kendinin şahididir. Yaptıklarının ve yapması gerekirken yapmadıklarının zorunlu şahidi. Konuştuklarının ve sustuklarının… Bu sebeple

Oyun ve Eğlence Aracı Olarak Şiir

Ağlayarak Dillenmek İnsan doğar ve dünyaya maruz kalır. Ne zaman, nerede ve kimden doğacağına karar veremez. Edilgin ve kendi kendine

Susma Sanatı

Ernest Hemingway, “Konuşmayı öğrenmek sadece iki yıl sürerken, sessiz kalabilmeyi öğrenmek altmış yıl alır.” derken haklıdır. İnsan susmayı öğrenemeden, boğazında

Bilincin Yitirilmesi: Mankurtlaşmak

Mankurt, köleleştirilmiş ve zihinleri kontrol altına alınmış kimseleri ifade etmek için kullanılan bir kavram… Türk mitolojisine dayanan bir tarafı olmakla

Para, Para, Para

Rivayete göre Korsikalı Napolyon Bonapart kendisine sorulan “Bir savaşı kazanmak için ne gerekir?” sorusuna kısa cevap verir “Para, para, para!”.

Derviş Yunus bu sözü eğri büğrü söyleme!

Rivayet o ki, Yunus Emre’nin söylediği 3000 şiir daha sonraları Molla Kâsım adında birinin eline geçmiş. Bu Molla da bir

Hadsiz

İnsanın en önemli özelliği akıl sahibi olması yanında son derece aciz bir varlık da olmasıdır. Acizliği doğar doğmaz, yıllarca anne

Mardin’den Diyarbakır’a

Güneydoğu Anadolu’nun mistik yüzü Mardin’dir. Dün ile bugünün mezcettiği, tarihin bir şahıs olarak tecelli ettiği şehir. Akşam, Diyarbakır’a doğru yola

Bilgiye Giden Yol: Yeniden Düşünmek

Düşünmek, düşünülenleri tekrar tekrar düşünmektir. Leibniz’in düşünmeyi “Limana yanaştığımı sanarken, tekrar denize açılıyordum.” şeklinde ifade etmesi bundan dolayı olsa gerek.