Müşâhede Notları -2
16. Kırk yılımın otuz yılı çalışarak geçti. Ruhen emekliyim ama emekli olmaya daha yirmi senem var. Bu kadar erken çalışmaya
16. Kırk yılımın otuz yılı çalışarak geçti. Ruhen emekliyim ama emekli olmaya daha yirmi senem var. Bu kadar erken çalışmaya
“Gerçeklik öylesine fantastik ki ancak uydurulsa böyle görünürdü.” (Gabriel García Márquez) Arsızca dilimize dolanan bir şarkıdan kurtulmanın en iyi yolunun,
Bazen gökyüzüne bakıp sayısız yıldızı temaşa ettiğimize ya da hiçbir sebep yokken içimize kapanıp düşüncelere daldığımızda, felsefenin “büyük sorular” dediği
1. Müşâhede denilince akla ilk olarak hastane ve gözlem altında tutulmak gelse de Süleyman Uludağ hocanın DİA’daki ilgili maddesini okuyunca
* Bir günde çıkan gazeteleri okusanız, efkâr-ı umumiyeyi aldatmak için, bir cemiyet-i hafiyenin mevcut olduğuna inanacağınız gelmez mi? * Bir
Yazmak, varlıkla ilişkiye geçmektir. Yazar bu ilişkinin kurucusu olduğu kadar dönüştürücüsüdür de. Teknik bir işmiş gibi duran yazarlığın arkasında felsefi
İnsanı rutinleri ayakta tutar ya da yere serer. Yapmak ya da denemek kadar yapmamak ya da denememek de rutin haline
James M. Cain’in 1934’te yayımladığı romanının ismi The Postman Always Rings Twice. Yani Postacı Kapıyı İki Kere Çalar. Bu cümlenin,
“Bir yazarın ilk yapması gereken, her şeyi hatırlarken anılarını yazmaktır.” (Gabriel Garcia Marquez) Dedem bazen aynı hikayeyi gün içinde üç
İnsan emelleri ile hayata bağlanan, eceliyle ise bağlandığı hayattan kopmak zorunda kalan, bu sebeple emel ve ecel arasında nefes alan
Otoportreleriyle ünlü ressamların bundan dolayı bırakın küçümsendiklerini, eleştirildiklerini bile görmedim; kendini yazmasıyla bilinen yazarlara “kısır” damgası vurulurken! Hâlbuki bundan doğal
Lise yıllarıma dair en güzel anılarımdan biri edebiyat hocamızın düzenlediği şiir gecesiydi. Nasıl olduysa bana da bir şiir okuma görevi
Makarna kadar sosyal, her tabakaya hitap edebilen başka bir yemek var mıdır bilmiyorum. Hem herkesle yenilebilir hem aile yemeğidir hem
Her şeyin, anlamını yitirdiği bir boşlukta uyanan ben, havasına alışkın olmadığım bu atmosfersiz ortamda nasıl nefes alınacağını bile bilmeden, nasıl