III. Lot: Son Akşam Yemeği
paranın satın alamayacağı şeyler var dünyada geri kalan her şey için yuhanna değerli hazirun, bunlar golan tepelerinden kesilen ağaçlar bakalım,
paranın satın alamayacağı şeyler var dünyada geri kalan her şey için yuhanna değerli hazirun, bunlar golan tepelerinden kesilen ağaçlar bakalım,
satıyorum! yok mu arttıran? dilimin ucunda labut çeviren hokkabazları bunlar, restore edilmiş hatıralar batan bir geminin seyir defterinden kazıdım balkan
satıyorum! yok mu arttıran? aydınlık sabahlarını kara kışların hatırı kalan varsa, tanrı’nın ektiği tohumlarda çiçek açtığı günlere sayalım değerli hazirun,
Reyhan Apartmanı’nda cesedine ulaşamadığımız çocuklara bir artı bir eşittir iki acaba yüce tanrı, büyük matematikçi leibniz’le ne kastetti? bütün denklemler
1990’ın ocak ayı kanlı başladı 7.65’lik barettanın bir kaplumbağa türü olmadığını anneme kanıtladım gazete kuponlarıyla kahır toplayan kadınların derdi başından
Yazarlarımızdan Bahadır Dadak ile yeni kitabı “Aldanmanın Muhtasar Tarihi” çerçevesinde beğeneceğinizi umduğumuz ilginç bir söyleşi gerçekleştirdik. (Oğuzhan Yılmaz) *** Kitabınızın
Uykunun ateş çemberinden geçmek çetrefil bir iş… Ne ki, güneş ve ay beni bir akrobata çevirdi. Bir aslan terbiyecisi oldum.
Hobi bahçesi bezirgânlığı, türbedarlık, kabristan mihmandarlığı, home office grafikerlik, çocuk bakıcılığı, pastel boya tamirciliği ve bisiklet turu organizatörlüğünden sonra hayatı
* İnsanın en muteber kendini kandırma yöntemlerden biri kendi gerçekliğini görmezden gelmesi, yani körlüktür. Medeniyet, sanat ve düşünce tarihimize baktığımızda,
Henüz üzümün yaratılmadığı günlerden bu yana, neredeyse her gün kapısına tebelleş olan misafir, o akşam yine gelmişti. Ne vakit gelse
Sulhi Ceylan ve Bahadır Dadak’tan minimal bir öykü… *** Bahadır Dadak huzursuz düşlerinden uyandığında kendini papatya desenli şezlongunda korkunç bir