Fecrin ötesinden Haşim
Toparlacık kellesine bakar
Ayna yoktur evinde
Yüzünde çiçekler
Demet demet
Ruhuna diken batar
Edebiyat üzgündür
Hikemiyât düşünceli
Kıvrılırken Türk dili
-Yeni bir gelin gibi-
Kelime çatar Ziya Beyler
Gökyüzünün pergeline
O gün bugündür
Tahteşşuur derler
Alt katına bilincin
Elmanın kızılına, mefkûre
Sis, yere inmiş bulut
Haluk, yağmur toplayan çocuktur
Sâdâbâd ehline güler Fikret
Ağlamaya vakit yoktur
Üstâdın hatırına
Lâyıkı veçhile
Birleşik yazılır gözyaşı
Tanzimat’tan bugüne
Çocuklar gibi şendir
Yahya Kemal Beyler
Baudelaire’in oynadığı
Operet matinesinde
Gerçek atlar eyerlenip
Mahmuzları bilenince
Paris’e geçer hazret
Kafilelerle
Listede adı yok
Şair bile değil
Kendisi var demek
Yüz elli numara, Refik Halid
Gazi Paşa ses verir
Söyle bakalım Refik Halid
Şu hürriyet nedir?
Elverir paşam elverir
Peynir ekmek gibi
Yenecek bir nesnedir
Gazi paşa bereket
Kirpileri sevmektedir
Emir verir yaverine
Eve dönsün Aydede
Rıza Tevfik bilmez ama
Orhan Veli bilir
Ol hürriyet nedir
Rakı şişesinde torik
Ahmet Haşim’i at denize
Balık bilmezse Hâlik bilir
Allah’tan korkan şairler
-Nâzım Hikmet dâhil-
Nâmık Kemal’in dublörüdür
Tehlikeli sahnelerde Âkif
Onların yerine ölür
Necip Fazıl bilir
Mâverâünnehir
Zeytinlikmiş eskiden
Budanmadan önce
Zeytine edilen yemin
Yüzlerine bakılmıyor azizim
Redingotlu şairlerin
Düşündükçe, birbirine bakan
Üzümlerin rengini
İçimize gına gelir
Ne söz uçar
Ne yazı kalır hakikatte
Melâli anlamayan nesle
Âşinâlık nah gelir!
Bahadır Dadak
2 Yorum