ötekiyi değil o tek iyi’yi anımsarken
“Öteki” dosyamızın beşinci yazısını Nazlı Nesibe Kılıçoğlu kaleme aldı. *** direnenlerin hatırasına… oturup düşünüyorum yine. doğru, güneş batalı birkaç saat
“Öteki” dosyamızın beşinci yazısını Nazlı Nesibe Kılıçoğlu kaleme aldı. *** direnenlerin hatırasına… oturup düşünüyorum yine. doğru, güneş batalı birkaç saat
“güvercinin gerdanlığı bir kez kaybolursa, onu bulmak mümkün değildir artık.” ömür cenazesinde mevsim ilk bahar taziyeye hangi çiçekle gidilir bilmem
istanbul’un bazı geceleri, sisler içinde bir aydınlıkta son bulur. ağır adımlarla yürürken bu gecenin ne kadar beyaz ve ışık dolu
iştar beni al kanatlarına götür uzakların dinginliğine artık son nefesim bir kanaate gitti insan kıyamet alametinin kendisidir isterdim ki telaşsız
*küçük bir çocukken nizar kabbani’nin kapağı kara, kelimeleri aydınlık şiirleriyle beni kavuşturan kıymetli öğretmenime bir hediye, adil şahitlik miras kalacak
haliç’in suları kara demirler kadar keskin hiçbir gizi yutmamış gibi sakin ve durgun direklerinden kirli bir sarılık yağıyor otel camlarına
kalbimin atışını kulaklarımda duyuyorum göz kapaklarımda mor bir dünya yüzü güneşi ellerimle kapıyorum bakışımı yakıyorum böylesi körlük kahrolsun diyor yağmacılar
ben bu şehirde kayboldum marcovaldoesmer kokusunda sokakların düşsel bir aydınlık bekleyerekadımlarımı korkudan iki adım geri bir adım ilerisayısız kapıdan tanıdık
ben ellerimde çiçekler yaprakları adım adım düşerek yerebu yağmurda ıslanıyordum üşümüyordumortasına diz çöktüğüm toprak boyun eğmemişliğimdiyaşlılığımı damlalar saklar sanıyordumgelir bir
Hamal gibi sırtında taşıdığı yorgunluklarını bir kenara itekleyerek olduğu yerde dikeldi. Şairdi. Bu sabah da her sabah gibi yeni baştan
zaman pencereden ağıyor korkularım bordo bir kanepenin üzerindeyalınayak esintilerle üşüyen çocuk oluyorum yenidenherkesin uyuduğuahşap zeminin sızısından anlaşılıray ışığı saklamaz çapaklarınıuykusuz bir gecede
güneş üfledi soluğunu şehrin yüzünesabah ince bir çığlıkla başladıahşap kapılar ve babamın her yaz geçtiği sokaklarkim kime neyi itiraf edebilir