Dünyada Rahatlık Var mıdır?

20 Ekim 2025 Pazartesi İki alem arasında kalmış gibiyim. Ne bütünüyle varlık âlemindeyim, ne de mana âlemine geçebiliyorum. Hayatın anlamını

Metro Günlükleri – 6

27 Eylül Cumartesi 2025 Hızla aşağı indim. Kıl payı kaçırmıştım. Metro gittikçe uzaklaşıyor, uzaklaştıkça boşluk biraz daha büyüyordu. Nihayet son

Her Şey Birdenbire Oldu

30.09.2025 Bu sonbaharın hikâyesi böyle başlamamıştı oysa ki… “Her şey birden bire oldu.” Orhan Veli böyle diyor ya, ben de

Metro Günlükleri – 5

1 Eylül Pazartesi 2025 Metrodaki sesler, kalabalık arttıkça anlamsızlaşan, gittikçe karmaşıklaşan bir hal aldı. Kapı sinyalleri, anonslar, tünelin uğultusu, kulaklıklardan

Şekersiz Çay – 3

25. Bardak Kalabalık şehirlerde, büyük kalabalıklar içinde yalnız kalmak! Söylenecek sözünün olmaması ya da sözünü söyleyeceğin bir kulak bulamamak! Modern

Şekersiz Çay – 2

15. Bardak Benim için en zor şey ölüm hakkında düşünmek. Ondan daha da zor olanı ise ölüm rabıtası yapmak. Oyun

Metro Günlükleri – 4

19 Ağustos 2025 Salı Metro, gündelik hayatın içinde ilginç bir tecrübe sunar ki, insan burada bütün sıfatlarından sıyrılarak mekânın içinde

Şekersiz Çay – 1

1. Bardak Kalp krizi gibi göğüste başlayan tarifi imkânsız bir acı. Sonra ayrı yörüngelere savruluyorsunuz… Dönüp geriye baktığınızda evrenden daha

Metro Günlükleri – 3

21Temmuz 2025 Pazartesi “rayını sevmez ve terkedemez bir sürgündür” Evet, hayat ikiliktir. İnsan duygularını hiçbir zaman sürekli koruyamaz ve hatta

Temkinli Pazar

07.00 En son yazdığım yazının üzerinden dolu dolu üç sene geçmiş. Bu üç sene içerisinde günde sadece on beş dakika

Metro Günlükleri – 2

1 Temmuz 2025 Salı “Döndüm ki döndüğüm yerde değilim” Gözümü metroda açmış gibi uyandım bugün. Vagon kapısı, beklemenin mecrasını bir

Kendime İyi Gelebilecek miyim?

24 Nisan 2025 Memlekete geldim. İnşallah 5-6 ay buralardayım. Yola çıkmak için hazırlanırken İstanbul’da deprem oldu. Geceleyin hareket ettik, trafik

Metro Günlükleri – 1

16 Haziran 2025 Pazartesi Metro kapısı her açıldığında eksiliyoruz ama kalabalık hiç azalmıyor. Kendimi tanımlayacak olsaydım cümlelerimden biri de bu

Hastane Günlükleri

(Mart ayının son, Nisan’ın ilk günleri, iki bin yirmi dört) İnsanın, hastanede olunca, istemsiz olarak hayata daha fazla anlam yüklemeye