Ünsüz Düşmesi
K A H I R İ Ç İ N D E Y İ M Sprey boya kutusunu son kez salladı.
Yüzyumaz Yavuz, mahallemizin saygı duyulan en nadide şahsiyetlerinden biri olmakla birlikte çok da delikanlı bir abimizdir. Sokağa çıktığı andan itibaren
37.1 ̊C Çocuk… Bugün yatağın olduğu iddia edilen yerdesin. Her yeni gün, bir sonraki güne gebe değildir ya, bugün batan
Alet çantasını aradım durdum. Bir şey lazım olunca daha çok kaybolur ya, öyle oldu. Bir çekice ihtiyacım oldu. Çekicin alet
Sabah gün ağarmadan işe gitmek için yola çıkan mahalleli, birkaç dakikalığına da olsa Faik Usta’nın dükkânının önünde durmaktan kendilerini alamadı.
“Eğer bir serçe konarsa pencereme onun varlığına katılır ve kumu didiklerim.” John Keats Odamın duvarında bir çatlak peyda oldu. Önceleri
Dünya garip bir yer olmadan evvel, ama öyle az berideki evvel değil, çok çok evvel bir zaman içinde, böyle söylenmeli,
Boyası yıllar önce dökülmeye başlamış ve bir daha da kimsenin yeniden boyamaya vakit bulamadığı bir eski zaman kapısından giriyorum. Birbirine
Sağ Kulakçık Şaşırıyorum kendime. Nasıl da soğudum her şeyden. Etrafın gürültüsü patırtısı etkili oldu sanırım. Yaşadıkça, okudukça, göremedikçe aklımın orta
Bu, Ragıp’ın yediği ilk dayak değilmiş. Yaka paça kapının önüne attıklarında kahkaha atıyormuş hatta. Ne yüzünü kapatmış elleriyle ne de
Bazen ciğerlerinin son noktasına kadar nefes aldığı halde, bir yerlerde eksik kalan oksijensiz bir bölge olduğunu düşünüyor. Biraz geriye doğru