Şu
Beş dakika önce hiçbir şeyi yoktu. Evinden işine dönen, balkona çamaşır asan, sokakta boş boş gezen, şehrin orta yerinde kalabalığa
Mendilini çıkarıp alnından süzülen terleri sildi. Başını cama yasladı. Güneş yavaş yavaş doluyordu otobüsün içine. Yolcular uyuyordu. O ise doğan
Apartmanların arasında ne işe yaradığı belli olmayan, birinci kattaki evin balkon yüksekliğine yakın, neredeyse küp şeklindeki beton yapının kıymeti yoktu
Tasavvuf Konulu Romanlar dosyamızın beşinci yazısını Ömer Can Coşkun yazdı: “İsimle Ateş ‘Araf’ında” *** Bakara Sûresi’nin 31. âyetinde “Allah, Âdem’e bütün isimleri öğretti.”
Yüzyumaz Yavuz, mahallemizin saygı duyulan en nadide şahsiyetlerinden biri olmakla birlikte çok da delikanlı bir abimizdir. Sokağa çıktığı andan itibaren
37.1 ̊C Çocuk… Bugün yatağın olduğu iddia edilen yerdesin. Her yeni gün, bir sonraki güne gebe değildir ya, bugün batan
Alet çantasını aradım durdum. Bir şey lazım olunca daha çok kaybolur ya, öyle oldu. Bir çekice ihtiyacım oldu. Çekicin alet
Sabah gün ağarmadan işe gitmek için yola çıkan mahalleli, birkaç dakikalığına da olsa Faik Usta’nın dükkânının önünde durmaktan kendilerini alamadı.
“Eğer bir serçe konarsa pencereme onun varlığına katılır ve kumu didiklerim.” John Keats Odamın duvarında bir çatlak peyda oldu. Önceleri
Dünya garip bir yer olmadan evvel, ama öyle az berideki evvel değil, çok çok evvel bir zaman içinde, böyle söylenmeli,
Boyası yıllar önce dökülmeye başlamış ve bir daha da kimsenin yeniden boyamaya vakit bulamadığı bir eski zaman kapısından giriyorum. Birbirine