Aşığa Bir Eser Olarak Bakış

büyük türk bir şeyi oldu “bu, senin eserin” bunumla süslüyorum dedi dünyayı kan ve gözyaşı istiyordu gereklilik boyandı sabahlarında meydanın

Belki de Yağmurlar Geçmeyecek

bir örümcek titizliğiyle ördüğüm tenhalığım tanımadığım ama durmadan yağan telaşım her gece bir tuğla daha koyduğum vahşi tarafım hepsi burada,

Filistinli Çocuk

Sus payı kalmadı çocukların İntifada taş yağmuru Bomba atan elin Zalim olduğunu biliyorlar Göğüslerinde özgürlük haritası Taşınan bir şarapnel Mezar

İmla Kılavuzu

Yalnızlık sadece bir kelime değil Ben onu cümle içinde kullanmıyorum. Münzevi yahut tek başına ya da tenha Kelimelere otopsi yapılır,

sarı ülkenin şehirlerine ağır, bütün şahitlerine ağıt

sinemde yankılanan bir sina ezberimde kaşı çatılmış ayetler tevbe’den sayısız yıllar geçmişse de musa’nın duasından harun’un yalnızlığına ağlıyorum arkamda bıraktığım

Sakladıklarım

Bir yüzün çizgilerine neler saklamadım ki; İblisin attığı taşı –ilk bunu söylemeliyim. Sorgu meleklerinin suallerini. Aşk denilen kendini unutma temrinlerini.

Yazın Bittiği

Yazın bittiği her yerde söylenir. Böyle kırmızı kalkan görülmemiştir Ölüleri örten yapraklardan başka. Çünkü sahiden yaz bitmiştir, Göle bakmaktan usanır

Diğer Doğal Afetler

-çünkü insanız- Sessizliğe dönelim… O sessiz filme… Anne karnına… Mutluluk, güven ve var olma coşkusu Ve bilinmeyenin çekiciliğine… Ölülerimle baş

Rutin Gergefi

Bildiğin gibiyim, Sürekli kendimle karşılaşıyorum Sanki bir başkasıymışım gibi. Yüreğimde, yürümeyen kan Ve tecrübe edildikçe çoğalan yanılgının hazzı. Boşluk icat

Kaymaklı Noodle Poem Tarifi

fransızlar sinemada ‘içeriden bir bakış’ ödülü veriyorlar beatrice’in göğüsleri, şili’de pablo neruda dışarıdan bakıyorlar hayata postacılar ve şairler, yaşama sıkıca

tozlanıp gelen

kalkıp karanlık gecelerde ayrı odalarda gövdemde alacalı bir gölgeye varmak biliyorum göğsümdeki kalbime değildi bu sefer tırnaklarımı derinden kesmeseydim hayatı

Muharip Gaziler ve Şairler Derneği

Fecrin ötesinden Haşim Toparlacık kellesine bakar Ayna yoktur evinde Yüzünde çiçekler Demet demet Ruhuna diken batar Edebiyat üzgündür Hikemiyât düşünceli

Ah O Bizim Dijital Şarkılarımız

Bir Wi-fi ağında titreşiyor tenim Her bağlantı kopuşu- bir organ kaybı “Şifre doğru ama sistem uyumsuz” Diye fısıldıyor modem ışıkları

Bıkmadığım O Soru

Neysem oyum, fazlası değil, toprağımın azlığı! Islandıkça parmak uçlarımdan akıp giden… Seçilmiş bir yalnızlık, kaburgamdaki ezeli sızı, Bir baykuş karanlığı