Biz Tanrı’nın Çocukları Değiliz

Biz, Tanrı’nın çocukları değiliz Uçarız rüyalarımızda Bir türlü yere inemeyiz Öyle cömerttir ki Rabbimiz Rabbimizle yetinemeyiz Elma şekeri isteriz, pamuk

puantiyesi hayatın

büyüyünce penguen olacağım sırtımda taştan oyulmuş çanta cebimde telaşlarla hıphızlı koşmam gerekecek ama adımlarım paytak ve kısa üstelik her yer

Asya

Asaf Hâlet’e  Bilmek bilmemekten iyidir. Düşünülmemiş bir anımız olmasın Asya Her günü ve haftayı aklında tut Saniyelerin bile anlamı büyük

Darağacında Salıncak

küçük iskender için nefret ediyorum senden! darağacının meyveleri acı iğreniyorum, tükürdüğün kemikten kendimden besleniyorum, ben ki sapına kadar bir erkeğim

Kalabalık Yalnızlık

Türk Dil Kurumu 2024 yılının kelimesini “kalabalık yalnızlık” olarak açıkladı. Ankara Üniversitesi İletişim Araştırmaları ve Uygulama Merkezi (İLAUM) iş birliğiyle,

hiraeth.

bir iç denizin derinliklerinden sesleniyorum gözlerimde yıldızsız kalan bir gökyüzü sükûnetiyle adın, huzursuz bir yaprak gibi savruluyor ve ben dağılmış

Günter Grass’ın Bir Şiiri ve Senail Özkan’ın Şiir Hakkındaki Yazısı

Şair Grass Hakkında Güft ü Gû “Ne Söylemeli?” Nobel ödüllü Alman yazar Günter Grass, 4 Nisan 2012 tarihinde Süddeutsche Zeitung‘da

kızıl nar’ın yaktığı çiçekte kırıkların kanattığıdır

yaşamaktan bütün korkanlara, hissediş deliliğinden bir nâr… bu gece tüm sessizliğiyle gözümden akıyor ömrümün bütün uykularını uyumuşum gibi sorular ham

dağılmadan dönmüyor dünya

Utancın dünyaya yağmamasını anladım Hüznün ve uyarıcının üstüne konmamasını Gördüm tabiatın kırılgan sessizliğini Hira’nın yankısında unutulmuş duaları Gördüm vaadin hatrına

Nefes

Pencerenin önünde duruyorum, aynı yerde, İri damlalar düşüyor sokağa, hayat ne güzel! Suskun dilimde binlerce masum gömülü, heyhat! Sakın Azrail

Gazel

1 Şevkız ki dem-i bülbül-i şeydâda nihanız Hûnuz ki dil-i gonce-i hamrâda nihânız 2 Biz cism-i nizâr üzre döküp dâne-i

Anormal

Anne, normal bir şeymiş gibi Alıştırıyorum kendimi, “Yaşamak” denen eklem ağrısına. Toprağı avuçladım, sayısız şey öğrendim. Kaygı kapımı çaldığında, kuşlara

III. Lot: Son Akşam Yemeği

paranın satın alamayacağı şeyler var dünyada geri kalan her şey için yuhanna değerli hazirun, bunlar golan tepelerinden kesilen ağaçlar bakalım,

Elleri Var Özgürlüğün

1 Köpürerek koşuyordu atlarımız Durgun denize doğru. 2 Bu uçuş, güvercindeki, Özgürlük sevinci mi ne! 3 Öpüşmek yasaktı, bilir misiniz,