bir daha ben yani hiç

“güvercinin gerdanlığı bir kez kaybolursa, onu bulmak mümkün değildir artık.”

ömür cenazesinde mevsim ilk bahar
taziyeye hangi çiçekle gidilir bilmem ki
kendimi hiç yola uğurlamadım daha
nerededir bu hayaletin kızıl elması
karanfil uzattılar sordular bana
sağ elim göğsümde çarpıntılı şiarlar
masum aşklar dilimde sorgu masası
ellerimde afişe meclisler şuaralar
bir cevap aradım
hiç sevmedim sayamadım

tane tane öğrenirken aşkın adlarını
sanacaklar ki varlığın parmak uçlarımda
oysa hiç olmadın
bu ışk, bu hûb, bu da hevâ
korkarak dokunmuştum nar kabuklarına
itiraf değil iltifat ediyorduk
avucuma yayılan kızıllık, hayat
yanında getirmişti elhamralı kızını
oturduk terk edilmiş surların başına
dingin bir denizi seyrediyorduk
ve dedi
uzakta bir hayatı seyre dalınca
her eşya nasıl da ahenk içinde
herkes ne kadar tenha

duymak istemiyordum
bulutların boşluğunda savaş uçaklarıyla
geçmişten bugüne akan taşkın öfkeleri
granada’nın hiç tanımadığım sütunları
heybetiyle dizilirken gözlerimin önünde
düş olmak istemiyordum
gerdanlığı kayıp güvercinin havalandığı
rüyamda yanık enkazına tarık bir gemi
yalan söyleyemem
bense tozlu sokaklar hayal ediyordum
hiç yaşamayacağım aşk hikayeleri
kızlar renkler denizler yalın ayak
yeminli dudaklarımda
yeni doğan bir kokunun lekesi kalacak
buharlaşıyor her adımın
nasrid niyetinde, tatlı bir sahra olmaya
büsbütün nihavend ardımdan koşarak
ben nereye gidilir bilmiyorum

sustum ne surlar vardı ne daireler
haykıracaktım nefesim boğazımda kaldı
bütün dağların aynılığında
bir yaprak gördüm kuşa benziyordu
ha ahır dağı ha sierro nevada
koştum kaçtım kader beni ıskaladı
bütün gözlerin aynılığında
bir insan gördüm düşe benziyordu
ha kayıp derviş ha ibn khafaja
yüksek zirvelerde herhangi bir dize
ezberimde bile değil, ezgisiyle bir kırık eser
fakat bilirim ki güzellikte hazan
yalnız saatler geceleri hasrete kırık geçer
hiç düşünü, düştüğü bilmez insan
çaresiz bırakacağım kucağımdaki udu
susadım
mızrabı mürekkebime sakladım
cinlerin doğurduğu masum bir çocuk
nereye varsam bam telime dokundu
aşka acem bir makam buldum
yazamadım

Nazlı Nesibe Kılıçoğlu

 

DİĞER YAZILAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir