Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi IX

Ahmet Hamdi Tanpınar, Beş Şehir isimli eserinde “Ben Evliya Çelebi’yi tenkit etmek için değil, ona inanmak için okurum ve bu yüzden de her zaman kârlı çıkarım” der. Gerçekten de Evliya Çelebi’ye inanarak okumak, okurunu hep zenginleştirmiştir; bu yüzden onun kıymeti yıllar geçse de eksilmez. Öyleyse, onun söylediklerini önemse, oku ve ona dair olanları da bir kenara koyup yabana atma.

Seyyah-ı Azam Evliya Çelebi, “şefaatinin” “seyahatte” olduğu kendisine işaret edilince yollara düşmüş ve babasının kendisine vasiyeti olan “yazasın” emrini 10 ciltlik Seyahatnâme’si ile gerçekleştirmiştir. Bu sende bir ışık olsun, sen de okuyup yaz, gez ve dolaş ki Allah’ın âyetlerinin farklı yansımalarını gör.

Bir çocuktan bir insan, bir insandan bir toplum, bir toplumdan devlet kurulur. Çocuklar, milletin geleceğidir. Geleceğinin güzel olmasını dileyen, çocuklar üzerine eğilmeli, onları kültürüyle, geleneğiyle, milli ve manevi değerleriyle donatmalı, kendisinden daha iyi yetiştirmelidir ki geleceğin artan gürültüsüne karşı ayakta durabilsin.

Evliya bu yüzden önemlidir. Geçmişin olabildiğince tüm renkliliği, muhayyileyi de zenginleştirerek ortaya dökülür onda.  Seni sana çağıracak birçok çağrıyı okuyacaksın onun renkli dilinde. Gâh denizleri aşıp gelen efsanevi Anka’yı, gâh devleri ve cadıları görmek mümkündür; zira Seyahatnâme, Evliya Çelebi’nin hayal dünyasıyla yoğrulmuş, hikâye etme sanatının incelikleriyle örülmüş devasa bir eserdir.

Seyahatnâme’yi asıl önemli kılan hususlardan biri de babasının kendisine verdiği nasihattir. Babası ona şöyle öğütte bulunur;

“…Yürü ileri gözüm, kalma geri. Alay bozma, tarla basma, dostların ayağına sarkma. Komadığın yere el uzatma. İki kişi söyleşirken dinleme, ekmek ve tuz hakkını gözet, nâmahreme bakıp ihanet etme.

Davetsiz bir yere varma, varırsan güvenilir yerde dürüstlere var. Sır saklar ol, her mecliste duyduğun sözleri sakla.

Evden eve dolaşıp, söz gezdirme, kınamaktan, kovuculuktan ve çekişmekten uzak ol. İyi huylu ol, herkesle güzel geçin, inatçı ve sivri dilli olma.

Senden ulular önünde gitme, ihtiyarlara saygı göster. Devamlı temiz olup yasaklanmış her kötülükten kaçın. Beş vakit namazını kıl, iyi halli ol, ilimle meşgul ol.

Oğul, dünya yönünde öğüdüm odur ki, daima zarif olup tek gözlü ol ki oturup kalktığın vezirlere, devlet adamlarına ve büyüklere varıp dünya için bir şey isteme, bu yüzden senden nefret edip seni küçük görmesinler.

Rıza lokmasına kanaat eyle, eline giren malı da israf etme, kanaatle geçin, “kanaat tükenmez bir hazinedir” demişler. Sağlık ve sayrılıkta lazım olur, dünyalık akçeyi lokma ve hırka için saklayıp namerde muhtaç olma.”

Bu nasihatin ardından, gezip gördüğü yerleri, ovaları ve ırmakları kaleme almasını ister. Evliya Çelebi de bu isteği yerine getirir ve dillere destan bir eser ortaya koyar. Babasının nasihatlerini kulağımıza küpe, Seyahatnâme’yi ise kitaplığımızda dönüp dönüp okuyacağımız bir durak olarak eklemek dileğiyle…

Bilal Can


İlgili Yazı Dizisi

Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi – I
Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi – II
Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi – III
Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi – IV
Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi – V
Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi – VI
Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi – VII
Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi – VIII

 

DİĞER YAZILAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir