Evler ve Senin İncinmişliğin

  Nihat İlhan, yapayalnız bir sığınma evinde cenazesini bekleyen o kadının ellerini anlattı. *** Zihnimin temel taşlarını yıkıyorsun. Asılı kaldığım

Kalp Hastasına Anestezi Uygulaması

Nihat İlhan, tedaviyi reddediyor. *** Gayet şık bir duruşla yürüyorum bu yolu. Elimden gelen hiçbir şey yok. Her şeyin olması

Bilin İstiyorum!

         

Yalnızlık Senfonisinden Hıçkırışlar

Nihat İlhan aylar sonra aramıza geri döndü, ellerinde yalnızlık senfonisi… *** “Canım sıkılıyor” dedi. “Yüzyılın yalnızlığını sanki üstümde taşıyorum. Bileklerimde

Yürek Diplerinde Birkaç Kırıntı

Nihat İlhan, kimin sesinde yağmur olmuş ki yazı olarak düşmüş bize? *** Kuşlar, sürekli şarkı söylüyordu. Ben ‘hiç’ olmanın gururuyla

Yeni Öğrenmeye Başlamış Birisiyle Var Oluşlarım

Nihat İlhan, sizi kendi dünyasına çağırıyor. Sessizliğin, duvarları çatlattığı dünyasına… *** Devinip duran gözlerin geliyor aklıma Maria; şehrin duvarlarına asılan

Bir Facebook Hikâyesi

  Yazarımız Nihat İlhan, Nihat İlhan’la söyleşi yaptı. Bu söyleşi narsizm içermemektedir. *** Edebifikir’in hüzne bakan yazarlarından Nihat İlhan facebookunu

Sevgiliye Yazılmış Telafi Sözleri

  Zülüf geceli aksanın, çoğu zaman diyar diyar dolaşan hüdhüd kuşları kadar güzeldir. Aşkın yansımalarına doğru uzandıkça senin bahçelerinin meyvaları,

Aşk ile Gölge

  Sesimiz vardır. Sesimiz bir geceyi yankılar. Gecenin paranoyak pikaplarında yankılanır sesimiz. Düşlerimizin çağıldayan ilmeğinde. Ki bizim sesimiz varsa eğer

Sinema Sahnesi Gibi

  Yüksek yerlerden geçiyorum. Yüksek dedimse öyle aklınız hemen bir uçurum kenarına gitmesin. Benim yüksek yerlerden algılamam duygu ve düşünce

Çağdaş Ürpertilerle Leyla’ya Yazılmış Mektup

  Sevgilim, sana başta söylemek istiyorum ki ben bir Eisenstein değilim. Benim karnemde pek beşler olmadığı gibi dörtler ve üçler

Yoruldum Söylemem

  Sana bir söz söylesem, onu benim yerime tamamlar mısın? Çünkü ben yorgunum. Çünkü yaşamaktan yoruldum. Çünkü aşk bende yaralı

Sevgilinin Çakrasıyım Gözlerimle

Yine bir isyanın yazılma vakti gelmiştir… Durgun ağaçlar ve vakti sarnıcına yüklenen dehlizler… Bir yüreğin içindeyim şimdi kimsenin görmediği. Ellerimde

Zirvesinde Yaşamın Ne Çok Anlatılacak Söz Vardı

  Bir yağmur yağar. Kimse anlayamaz bir an için, kimse algılayamaz. Ancak değişmeye başlamıştır dünya hayatı. Belki bir ölüyü kabrinden