Yoruldum Söylemem

 

Sana bir söz söylesem, onu benim yerime tamamlar mısın? Çünkü ben yorgunum. Çünkü yaşamaktan yoruldum. Çünkü aşk bende yaralı bir gömü, tam sol yanımda. Öylesine ağır ki, öylesine vurgun gibi derin.

 

Sana bir söz söylesem, benim yerime onu tamamlar mısın? Çünkü kağnımda birikmiş onca kelime var. Çünkü yaralı bir ruhun çocukları gibi duçarım. Çünkü kelimeler de handikaba kurban olmuş. Çünkü ancak benim kadar direnebilirsin yaşamın kıskaçlarına. Çünkü mahreçler de tıkalıysa, İbn-i Sina’nın sana duçar olacak formülleri yoktur. Göğsün sol yanına hiçbir ilaç merhem olamaz. Çünkü orada bir yangın vardır ki, bütün musibetlerinden, afetlerden daha derin bir kıvamı karşılar.

 

İnsan yüreğine bir söz düştüyse ve o söz ağza değil gönle hitap ediyorsa, vay o yüreğin haline. Sana bir söz versem, onu benim yerime tamamlar mısın bilmem. Çünkü ağır bir eziyettir bu sözler. Çünkü dilinin ucunu kendi yoldaşlığına erdirememiştir.

 

Biz seninle hiçbir yerde karşılaşmamış olabiliriz. Aramızda hiçbir konuşmamız, hiçbir muhabbetimiz olmayabilir. Üstelik yüreğimizin demlendiği vakitler de aynı vakitler olmamış olabilir. Fakat söz ağırdır dünyada olan her musibetten. Eğer bir insanın yüreğine kıvrımlanıyorsa o söz ve ulaşmıyorsa ağzın hiçbir kenarına, hemen bir insanın paylaşması gerekir o sözün yorgunluğunu.

 

Bazen sözler de yorar.

 

Yüreğimin ucuna kıvrımlayabileceğim bir ilaç verin bana. Bu söz ki benim yüreğimin mabetlerinde durmadan kıyama gelir. Bıçaklar ruhumu sanki her satırda bin leylak.

Bir leylakta bin sancı. Bir esir olmuşum bunlardan haberin yok mu? Eğer bunlardan hiç haberin olmadıysa, bak sana bir şarkı söyleyeyim;

 

Bir yara var benim kırgın mahrecimde

Kimseler duymasın oy kimseler duymasın

Ve gecenin en meczup yerinde

Dinlensin

Sevgilimi kimse bulmasın…

 

Anladın mı ki benim şecerem Âdem’in bir koludur. Kavmim firak. Sülalem meczup. Ve kimsenin gitmediği diyarlar bilirim ben. Kimse bilmez çünkü onlar yoktur. Ancak benim yüreğimdeki oluşumları karşılarlar. Yorgunum şimdi. Dilimde imla kılavuzu.

 

Yüreğimde bir söz düğümlendi. Artık kâğıt anlatacaklarıma gebedir. Bu yüzden ismimi söyleyin denize. Gayri ihtiyâri benim adımla dalgalansın. Bin yılan gezinsin kıvrımlarında. Düş okyanuslarını sancılasın ki, bir kez giren benim deryalarımın yaşlı palamutlarından esirgensin.

 

Size bir söz söylesem, onu tamamlar mısınız? İmla kılavuzunda yoktur bu kelimeler. Hiçbir şiirin, hiçbir şarkının içinde de aramayınız. Eğer varsa yorgun birer düşünüz, dalın ve çıkarın içlerinden beni. Çünkü ben artık şizofreniyim. Kelimelerden dünyalar yarattım kendime. Yadsınamaz bir hayale aldandım. Ben ölsem bile öldü denmemeli benim için. O Kevser’in başında noktalandı, Peygamberin buyruğunda kutsi oldu dersiniz.

 

Bir söz yok ki ümitsizliğimi karşılasın.

 

Beni aşkta baki eyleyin. Ne kadar tarumar olmuşsam o kadar yaşlandım artık. Beni genç yaşımda çarmıhlara geriniz. Ellerimde çiviler, dilimde istavroz. Yok, hayır. Ben hangi şehre gitsem artık orası benim gurbetim. Yanlış dinlere de mensup olmadım oysa. Nedir benim kısmetim? Nedir bitmek bilmeyen sözler? Nerededir engin avluların yüreğe uzanan toprağı?

 

Beni bahçemin toprağına gömün. Çünkü bahçem bile kendimim.

 

Size bir söz söylesem, kekremsi bir tat yayılmak üzeredir kalbinize. Size bir söz söylesem aşk ağlar, meşk kaynardınız. Ben, sessiz harflerle dilimi kemirdim. Siz de kemirirdiniz. Ben, kendime ağladığım kadar kimseye ağlamadım bu dünya da. Siz de ağlardınız. Ama yoruldunuz. O kadar yoruldunuz ki eklemlerinizden bir tat yayılmak üzeredir bedenlerinize. Size kuşlar şarkı söylemeyebilir. Olsun, bana da söylemediler hiç. Fakat ben bir süre bekledimse de onlara yazılar yazdım, şiirler söyledim. Siz de söyleyin. En azından yaralı dünyada yaralı yanlarınızı sevgiyle avutun.

 

Size bir söz söyleseydim, onu tamamlar mıydınız?

Bilmem.

Ama o kadar yoruldum ki, o kadar yoruldum

O bile yamalanıyor dilimin ucuna

Hiçbir zaman düşmüyor gözlerimden…

DİĞER YAZILAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir