Tam Belkemiğimde Bir Cani
Ben bir daha şiir yazmayacağımı anneme söyledim Zaten bunu Lady Gaga’ da bilir. Belki de bu yüzden başlamıştır sırf
Ben bir daha şiir yazmayacağımı anneme söyledim Zaten bunu Lady Gaga’ da bilir. Belki de bu yüzden başlamıştır sırf
Yükledi anlamını sırtına, onun için anlamsızlık kâfiydi. Ve birkaç dize bıraktı ardından, bir şiirde yarım bırakılmış. Sonra avuntularını, çaresizliğini,
“Değerli bir yazıysa Bilal Can’a ve Daha saf ve daha sadeyse özü Mustafa Çolak’a” Yüzünde birkaç kırık söz
1. Bazı şeyleri bilmemek gerekir. Yüzünü yere kapatarak ve hayatı beklemeyerek. Beklemeyerek yeryüzündeki o solgun ifadeyi, yalnızlığın büyüsünü üstüne örtmek
O’ na yazılmıştır… Konuşmaya başladılar. Adam sanki bütün yükünü masaya bırakmış ve sesleniyordu. Yaşamaktan artan cümleler dudaklarında birer sancı
Saat 15.00 suları, Filistin’de Bir Yerde Ve bir şarkının kalbinde oturan çocuk o gün evinden çıkmıştı. Her adım atışında ardında
ve yaşamaktan uzaklaşınca gözlerim bir kuru vakittir her şeyi sonlayan. yüreğimde ur tabakası katli canilerin ve savaşa giden bütün
Yalnızlık… Bütün her şeyden uzaklaşmak; yalanlardan, insanlardan, hayatın anlamsızlığından, kendinden. Fakat ne kadar kaçmayı denersen, o kadar kendinle buluşuyorsun.
Yoruldu. Masanın bir ucuna uzandı çocuk. Başından geçenleri düşündü. Babasıyla uyumsuzluk içerisindeydi. Babasının hayatını yönlendirmek istemesini ve onun istekleri
Yıl 1991. Bir çocuğun doğum yılı. Pırıl pırıl. Gözleri yaşamdan bir kuple taşıyor. Bir hemşirenin elinden annenin ellerine doğru
Kelimeler şehrin sokaklarına düşüyor. Yeryüzünde hiçbir şey yokken kelimeler yorgundu. Ağzımızın acı ve ıslak seyrinden bir tat aldılar. Bizim
“Çok yorgunum. Asırlara değil sana seslenmek istiyorum. Şöhretten ebediyetten bana ne? İstiyorum ki bütün yazdıklarımı ve yazacaklarımı sen
“Ne kadar da umursamazsın.” dedi kadın, “Senin yerinde olmak isterdim. Yani kendi hayatımı bile takmayarak. Aklım o kadar karışık ki