Sırrı Fâş Eylemek

Kendi gölgemin üstünden atladımBunu zaten hep yaparım. Dizlerime inen dünyanın baş ağrısıyımGülüşlerimin çözünürlüğü yüksek, kötülüklerim rutinKırılırken kemiğimin çıkan sesi olurum

yekinen

tuhaf bir başlangıçtı berlin duvarıyapıldığı yıl babam doğmuş yıkıldığı yıl benbir yıkılışın sonrasıyımbabam öldüğünden beri tuhaf değil kırılırken çıkardığım seslergençliğime

Gel

Gece gündüz işim âh u zâr u efgân oldu gelBu benim dîvâne gönlüm gel ki vîrân oldu gel Âteş-i aşkın

poesia negra

bilim ilerleyebilir bizim konumuz insanyanlış yükü mü omuzlamış zambakları özler mi insankaygılı bir düşe mi yurttaş sarp mı çeşniden miözsuyu

suya yazılmış sitemler

damarlarına kör bir kargı yürütüyoraynılıklarda yitirilen her akşam güneşituzlu sularda yunmaktagünü gelmemiş yaşantının miskin hayaleti sivri inançlar üzerinde yükselen muhkem

Taşlarla Nehir Söyleşi

göğe yakınlığın bir mucize kanırtırsenin bana bakışın ve zeytin ağaçlarınne ağır bir yeşil, ıslamışlartaşıyamam gökçedir senin alfabensustukların hiçbir dilde ıhlamamışlardünyanın

Yağmursuz Bulut

Ne beni anla derim ne şikâyet ettiğimDüşmanım seni senden izleyen aynalaraŞarkılar ırzı kırık bir boş mezar gibiyimDargınım senin için çıkmadık

Issı

hâlâ umurundayım demek, bu güzel verdiğin bunca şeye teşekkürler ben seni gül bildim ağaç bildim taş toprak ırmak bildim ben

İntizâr-ı Müebbed (Ebedi Bekleyiş)

Beklerim dâimâ fakat bilmem, Neyi bekler bu kalb-i münkesirim, Beklerim, beklerim evet, her dem Kime bilmem ki böyle muntazırım? Kalıyor

Hayat Çemberi

Altını kopkoyu çiziyorum: Doğduğum yerin göçebesiyim. Kaç kere söyledim, insan gövdesinin içinde de boğulabilir. Madem itiraf saatindeyiz, bir de benden

Delikanlılığın Kitabı

1. Yolculuk Kitabı Yollarını kalbinin kiminle yürüyorsun Gizli narlarını açıp düşlenmiş kirlerin Sırmalı apoletlerin söküp de geldim Kendime sağır kaldım

Bir Gece

On dört asır evvel, yine bir böyle geceydi, Kumdan, ayın on dördü, bir öksüz çıkıverdi! Lâkin, o ne hüsrandı ki:

Dünyanın Ağrısı

Dişlerini ırmaklarda soğutmuş Karışık kışlara yürüyen Mevsimler döndüren ellerinde Işıkta bahar kuytuda güz Gökte geniş bir göğüs ile İkilemlerin ince