Hayat Çemberi

Altını kopkoyu çiziyorum: Doğduğum yerin göçebesiyim.
Kaç kere söyledim, insan gövdesinin içinde de boğulabilir.
Madem itiraf saatindeyiz, bir de benden dinleyin:
İnsan tam bir sürüngendir, arzularının üstünde sürünür.

Ölüm mü? Beni güldürmeyin. Ölen hep ötekidir.
Serap da çölde değil insanın gözündedir.
Dünya bir yanılgılar sirki, cambazlar bilir bunu.
Vazgeçtim hayat koşusundan, bana bir ip gerin.

Kapkara bir güneşin üzerindeyim, kaçtı gözümün feri.
Artık ellerimde tozlanıyor zaman, kördüğüm dizlerimin bağı.
Yatağına silah çekiyor bir ırmak, mağrur ve telaşlı.
Bu geçtiğim sayısız çember, kaçıncı yanılgı?

Durup durup göğün, ağrıyan yanlarını ovuyorum.
Sormayın sakın, ne yaptığımı ben de bilmiyorum.
Gerçeğin sertliği, ansızın büyüyen korkular ve tereddüt.
Kumrularla konuşmuyorum artık bunu da buraya…

Sulhi Ceylan

(Yedi İklim Dergisi, 367. sayı)

 

DİĞER YAZILAR

1 Yorum

  • Feyyaz Kandemir , 09/11/2020

    Ki ellerimde genişliyor zaman
    (Beni Yanlış Anla, 2014)

    Demişti şair, şimdiyse;
    “Artık ellerimde tozlanıyor zaman” diyor. Sulhi Ceylan şiiri, sahici bir yaşantının mahsülüdür. Şiirde kendi vasatını ne kadar yükseğe çekti, farkında olan var mı? Olsaydı, hakkında ciddi bir tenkit, değerlendirme yazısı okurduk. Dergilerde böyle bir yazıya denk gelmedim. Benim yazmam gerekiyor belki de, farkında olmanın yüklediği mesuliyeti kayıtsız kalarak geçiştiremem.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir