Gerekçe – Bir Çift Yaprak
Gerekçe 1. dipsiz zihnin bir ironi diline dökülen ama ağzından çıkmayan harfler bahar ve sarılık masanda ordövr tabakları davet ediyorsun
Gerekçe 1. dipsiz zihnin bir ironi diline dökülen ama ağzından çıkmayan harfler bahar ve sarılık masanda ordövr tabakları davet ediyorsun
bir balon zihnimde ışıl ışıl diğer her şeyden yeni sadece hayal kurmaya yeltendiğimde açığa vuruyor yani, varlığını kimileyin duyuyorum o
Soyunun mutlaka son temsilcisiydi, Zaman zaman aynaya bakan hüzünle. Tuğralı alnıyla eski bir berat gibi Avunan solgun yüzüyle. Geçmişe tahta
Girdim aşkın denizine bahrileyin yüzer oldum Geşt edüben denizleri Hızırlayın gezer oldum Cemâlini gördüm düşde çok aradım yayda kışda Bulamadım
Kime söyleyeyim ben bu derdimi Hûn ettin ciğerim deldin rûzigâr Tebdîl ettim mekânımı, yurdumu Yine dondan dona attın rûzigâr Hercâî
Etim ve ruhumla buradayım, henüz ölmedim Yıllarımı sırtlandım, umut etmek için çok yaşlıyım Tutkunun kanat olduğuna dair şüphelerim var, sizin
Öpülmüş çocuk yüzleri, ipek bir anne Bu, şarkısını söylemektir Garlarda ismi anılınca Trenlerin kara butlu insan azmanları olduğu Çocuk gidince
bir adın kalmalı geriye bütün kırılmış şeylerin nihayetinde aynaların ardında sır yalnızlığın peşinde kuvvet evet nihayet bir adın kalmalı geriye
Kapkara suratları artık fondöten rengi Hepsi televizyonda; renkli, çok renkli, full hd Cebinden bir bıçak Göğsünden bir marş çıkaramayacak olanlar
Çıkmıyor üzerimden ne yapsam da bu asır Bulaşmasın yüzüme gözüme, o en ağır Bir kerecik giydiğim bu kirli elbisenin Hep
dikenli boyasız bir gül saklıyorum sarsıntılı evlerin bacaklarında ışıldayan günler görüyorum körler kadar hasat vakti gelmeden topraktan çekilen bir başağın koynunda
Yanmış ve tanınmaz halde cesedim Yuvarlandığında bir kalenin bronz burçlarından Deney tüplerine iman etmiş kimselerin ayakuçlarına 1000 yıl önceydi “Hong