Fâtih Sultan Mehmed Dîvânı ve Şerhi (PDF)

Sevdün ol dilberi söz eslemedün vây gönül Eyledün kendözini âleme rüsvây gönül Sana cevr eylemede kılmaz o pervây gönül Cevre

Süleymaniye’de Bayram Sabahı

Artarak gönlümün aydınlığı her saniyede Bir mehâbetli sabah oldu Süleymâniye`de Kendi gök kubbemiz altında bu bayram saati, Dokuz asrında bütün

Sebeb-i Nüzul

Umutsuzluk, görmeyeli kocaman adam olmuş Çeliğe su verir gibi bir ağlamak çekiyor içim Fısıltılı kırbaç darbeleri sayıklıyorum Şaibeli umutlarımın zümrüt

Bir Taşı Kanattım

Sıktım sıktım da avucumda Günahı bekleyen bir taşı kanattım Sırtımda taşıdım yıllar boyu Omurgamı kırdım Eteğimdekileri topladım Hepsini içime attım

Klasik Şiirimizden Mısra Seçkisi III

Feyyaz Kandemir, seçkilerine devam ediyor; bu sefer Edebifikir okurları için klasik şiirimizden 40 mısra/beyitlik bir seçki hazırladı… *** Ey aşk

Kimliğim Kaybolmuştur Hükümsüzdür

Aynalardan kirli kehanetler akıyor ruhumun vadilerine Ümmi yalnızlığa esir düştüm Ne kılıç çekiyor ne aman veriyor Yüz kızartıcı bir suç

Edebifikir Liseli Şairleri Destekler

İlayda Kara’nın ilk şiirini yayınlıyoruz. Kendisi lise öğrencisi. *** Kambur Ölüm Sahipleri Baylar yanılıyorsunuz acı aynı renk değildir. sizler katran

Şarkiyat Masalları

Turkuaz isyanlar patlak verirdi ayçiçeği tarlalarında Vuslat cüzzamlı bir hastaydı şark âleminde Biz şarklılar çokça başlık parası öder Biraz âşık

Bildiğin Sayfalar

Senin bildiğin sayfalar koydum önüme: Sarı ve hışırtılı Yanına ayrık otları yanına parçalanmış cümleler yanına delinmemiş inziva çadırımı Fotoğraf fotoğraf

Uzun Metrajlı Kıyamet

Düşünmek, afyonudur korkakların Kan yürür parmak uçlarına Sımsıkı sarılsınlar küçücük ihtimallere, büyük umutlara Taş kaynatılan sofraların başköşesi onlarındır Uyuz kırmızısı

Saklambaç

Gittiğim hiçbir yerde beklenmiyordum ve soğuk Eskittim göğün maviliğini, muğlak bir sıkıntı Kapıldım yine, kendi zayıflığımın çekimine Yürüdüm, sokaklar görünmez

Aşk Soluğunu Keser Kimse(s)sizliğin

Hüzün, kapkara damlarken şehrin alnına Küçücük ellerimle tutup kuytuya çektim hayatı Kum ve şarap yüklü bir yenidünya katarında Kaçak ama

Ne simsarlık satarsın?

Erenler bir denizdir âşık gerek dalası Bahrî gerek denizden girip cevher alası Yine biz bahrî olduk denizden cevher aldık Sarraf

Sonra Sen Geliyorsun Aklıma

Sevgililer gününe inanmıyorum kapital hırsızlara ve beş çaylarına üstelik moskof yanlısı da değilim lenin, william, ve uzak kıta insanları takvimi