orta doğusundan bıçaklanmış bir kadın

 “şükür kalbine denk gelmemiş kahrından ölemezdi yoksa.” orta doğusundan bıçaklanmış bir kadın çay koyuyor misafirlere, kendi cenazesinde babası gelene kadar

Akabe Cemresinde Bir Taş

üç ana renk vardı ışıl ışıl güllerin içinden gittin karanfili seçtin dilinde bir yalan dünya türküsü dilinde bir yarım kalmışlık

Bu Vatan Kimin

Bu vatan toprağın kara bağrında Sıradağlar gibi duranlarındır, Bir tarih boyunca onun uğrunda Kendini tarihe verenlerindir. Tutuşup kül olan ocaklarından,

Cinayet Saatinde Yalnızlığın Gözlerine Mil Çekiyordum

Efruze, Anadolu’da türbelerin kurbanlık gülümsemeler için ilham verdiği Ablak yüzlü tımarhane kaçkınlarının Kupkuru mecralarda sefasını sürdükleri bir taşra mektebinde Üç

Güz

Bu ufuklarda şafak, gül gül olur; Dalların her kuşu, bir bülbül olur. Şimdi gökten yere, tel tel yağmur Şimdi sis,

Varlığım Bir Hürriyet Meselesi

Öz benliğimle taht kavgası verir gibi Mayhoş yanılgıların kucağında Seyrettim gül dallarının kırılışını Savaşmadılar, savunmadılar kendilerini Kardeşlik kadar mukaddes dikenleriyle

Yak Sînemi

Yak sînemi âteşlere efgânıma bakma Rûhumda yanan âteşe nîrânıma bakma Hiç sönmeyecek aşkıma îmânıma bakma Ağlatma da yak hâl-i perîşânıma

Mağara Duvarlarına Yazılabilecek Sloganlar

“Başsız yalanların nefesiyle yaprak kımıldamaz” Buzullara gömülmüş, hep taze kalmış bir yılan Modernlik müzesi turlarında tercüme ettim Yetmiş iki lisana

Poetika

her dil yamalıdır. ve dilsiz yamalarla sen çok kalaba etme kim. ne sükût ne esrar bu birazı musibet gerisi riya

ağrının nişan yüzüğü

güne takılı kaldım bir atın ezberini bozan yollardan bitlenmiş kelimeleri çıkarttı sözlükler artık günleri kusan takvimlerde saniyelerle çarpışan zihnim yanılgılarda

bir dağa söyledim

gidip sırrımı söyleyeceğim bir dağa dağ kendini hazırlasın ay o denizin üzerinde boğulurken ben bir dert oldum dolabımda sakladığım atların

Pek âşıkâne bir nutk-i şerîf

Aşkınla çâk olsa bu ten ben yine “illallah” direm Yansa kül olsa bu beden ben yine “illallah” direm İşim gücüm

Lâyemût

Göktendir diyerek aldığım tüm kaygulardan ilmek ilmek örülmüşüm Varlığımı yasladığım koca taşlar sırtımı sıvazlarken Gördüğüm apaçık bir uyuma hali. Benliğimin

Beğenmezsin

Gönül Mecnun değilsin hüsn-i Leylâ’yı beğenmezsin Kime dil-dâdesin mahbûb-i zîbâyı beğenmezsin Şaşırmışsın meramın Türkçe anlatmakda yazmakda Acep hayretteyim elfâzı imlâyı