Öz benliğimle taht kavgası verir gibi
Mayhoş yanılgıların kucağında
Seyrettim gül dallarının kırılışını
Savaşmadılar, savunmadılar kendilerini
Kardeşlik kadar mukaddes dikenleriyle
Mücadelenin bayraktarlığını yapmak isterim
Bir o kadar da taarruz kılıklı
Bir o kadar da hürriyete aşina
Yollar dalkavukluk etmez bana
Yolum düşmedikçe kelepir çarşısına
Dilime dolanan bu sevda türküsü
Gün gelir de dolanır mı
Bir idam mahkûmunun boğazına
Yağlı urgana atılan son düğümde
Çözülür mü bu çöplüğün düğümleri
Begonyaların liyakatine şahit olsam
Derviş hırkası giyip
Anlatır mıyım tüyü bitmemiş yetimlerin
Ne düzenbazlıklar ettiğini
Başımı okşar mı o zaman “Atlas Dede”?
Ben hiçbir şey yapmam ki
Yapamam demeye de dilim varmaz
Eninde sonunda kalaycı çamuru bulaşmış yüzüme
Sokak sokak gezdirilsem tahtırevan üstünde
Derler ki, halk arasında olmalı bir kabahati
Hak katında hayrolsun akıbeti
Muhammed Yusuf Aktekin