Umutsuzluk, görmeyeli kocaman adam olmuş
Çeliğe su verir gibi bir ağlamak çekiyor içim
Fısıltılı kırbaç darbeleri sayıklıyorum
Şaibeli umutlarımın zümrüt yeşili gövdesine şefkatle sarılıyorum
Günahlarım yaylaya çıkıyor yılın bu vakti
Pişmanlık ağır yüktür, kışlakta bırakılıyor
Cahillik rüzgârları esiyor dört bir yandan, ferahlatıyor
Bir sonraki kışa kadar yalnızca şölen ve ziyafet umuyorum
Tebdil fikir karışıyorum ilahi nizamın erlerine
Köprüler kuruluyor, huzursuzluğun istismar edilmiş muhitine
Vicdan müdafaası, ruhun karargâhına muhtırasını veriyor
İrinli bir iftiradır hayattan beklentimin olmayışı
Şerh düşmeliyim hayat gailesine
Düşünmeliyim ve muaf tutulmalıyım kargaşanın asaletinden
Tahir olmak değil tâhir kalmaktı bütün meselem
Aşk, zaten sus payı değil midir hayatın?
Muhammed Yusuf Aktekin
1 Yorum