Girdim aşkın denizine bahrileyin yüzer oldum
Geşt edüben denizleri Hızırlayın gezer oldum
Cemâlini gördüm düşde çok aradım yayda kışda
Bulamadım dağda taşda denizleri süzer oldum
Sordum deniz balığına ırak değil salığına
Girdim gönül sınığına gönülleri düzer oldum
Gönlümüz oldu ulu şâr o şâr gibi yâ kanda var
Haznesinden aldım gevher dükkân yüzün bezer oldum
Ben ol dükkândâr kuluyum cevher ile doluyum
Dost bağının bülbülüyüm budakdan gül düzer oldum
Ol budakda biter iman îmân bitse gider gümân
Dün gün işim budur hemân nefsime bir Tatar oldum
Cânım bu tane gireli nazarım yokdur altûna
Düştüm ayaklar altına topraklayın tozar oldum
Tenim toprak tozar yolca nefesim iltür beni önce
Dördüm nefsin burcu yüce kazma aldım kazar oldum
Kaza kaza indim yere göre bu nefsi yüzü kara
Hürmeti yok Peygamber’e bendlerini bozar oldum
Bu nefs ile dünya fânî pes dünyâya gelen kanı
Aldadın ey dünyâ beni işlerinden bîzâr oldum
Yûnus durdu girdi yola kamu gurbetleri bile
Kendi ciğerim kanıla vasf-ı hâlim yazar oldum.
Yunus Emre (1240-1320)