göğe yakınlığın bir mucize kanırtır
senin bana bakışın ve zeytin ağaçların
ne ağır bir yeşil, ıslamışlar
taşıyamam gökçedir senin alfaben
sustukların hiçbir dilde ıhlamamışlar
dünyanın koyuluklarını seyrelten beyazlık
bakışını sırtlanmak zor
hem bebeğim hem karanlık
sana varmak taşlar aşmak gerektirir
ve sana ulaşmış kalbin taşı eskisinden seyrektir
seni alırlarsa benden
yerine bir şey veremezler
ve buna kaç çocuk öldü
ben sadece ikisini gördüm
beni bana verme çaban senin, taşlar şehri
seni sana bırakmamışlar ki kucaklasan herkesi
avlunda oynayan çocuklar
ve onların taşlı istikballeri
taş kalmazsa rahle icabında
sen, gördüğüme inanamadığım
kötü tohumlu gözlerin üzerine dikildiği toprak
sen evimizdin ama
bu yerdeki postal izleri..
ben var utanmak.
sizin ordan bir yumruk sıkacağı aldım bize
bizden çok şey beklemiyorum
sadece iri bir fikri karadan yürütsek
senin künhüne varamayız
ama belki sen indirirsin künhünü yere
bu sene de onmayız
peki seneye?
yer halkından körelmiş kanatlı
o kuşları anlıyorum ki
uçmak senin semanda farklı
seni herkeslere yağamıyorum
ben 142 dönümdür küs bulut
aşkların katlini durdursa, ebubekir son bir umut
şiir sonu duası
rahman allah, lütfunla
kırk kapısı kilitli kalbim
anlasın payıma düşen gizliyi
çok ama çok istiyorum
ne olur bana da öğret
aksa’ya öğrettiğin düşmemeyi
Fatmanur Petek
1 Yorum