hâlâ umurundayım demek, bu güzel
verdiğin bunca şeye teşekkürler
ben seni gül bildim ağaç bildim
taş toprak ırmak bildim
ben seni yerde bildim gökte bildim
havada suda ateşte bildim
ben seni birde ve doksan dokuzda bildim
vazgeçtim senden gün geldi
gün geldi eğildim önünde baş eğdim
verdiğin bunca şeye teşekkürler
verdiğin bunca şeye teşekkürler
bir oğul verdin bana, bir iş, yiyecek ekmek
kalem verdin kağıt verdin aşk verdin
kavgadan korkmamayı verdin mesela, bu zordu
kolay vermedin ne verdiysen teşekkürler
verdiğin bunca şeye teşekkürler
gülmeyi verdin bana, ağlamayı kızmayı küsmeyi
kaçıp gitmemeyi yumruk atmayı yumruk yemeyi verdin
itleri verdin bana korkakları yavşakları
tımar etmeyi verdin bana teşekkürler
verdiğin bunca şeye teşekkürler
şairleri verdin bana karacaoğlan’ı
yunus’u ismet’i süleyman’ı hepsini verdin
güzele güzel demeyi verdin bana çirkine çirkin
bir gülüşü sevmeyi verdin bana inanmayı kanmayı
kanamayı verdin, yaralanmayı, acımayı teşekkürler
verdiğin bunca şeye teşekkürler
yolları verdin bana, göçüp göçüp konmamayı
durmamayı verdin bana koşmayı
yatukluğu verdin, öylece kalmayı, kıpırdamamayı
öğretmenler verdin bana, müdürler verdin teşekkürler
verdiğin bunca şeye teşekkürler
saçlarımın beyazını verdin bana ellerimin titremesini
taşikardiyi, böbrek taşını, astigmatı
otuz iki sene verdin bana, bu ne büyük şey teşekkürler
verdiğin bunca şeye teşekkürler
bir gönül verdin bana, sevmeyi verdin tutkuyu
isa’yı verdin bana musa’yı verdin
ikisine de yaranamamayı verdin
adı görklü güzeli verdin
ona layık olamamayı verdin teşekkürler
Raşit Ulaş
3 Yorum