Her Şeyin Bir Sebebi Olduğunun Tesellisi
diyorum ya hiçbir şey boşa değil bir çiçeğin açması, yağmurun yağması bir insanın bir insanı tanıması, sevmesi hatta solması çiçeğin
diyorum ya hiçbir şey boşa değil bir çiçeğin açması, yağmurun yağması bir insanın bir insanı tanıması, sevmesi hatta solması çiçeğin
ben o şiiri herkesten gizledim o şarkıları dinletmedim kimseyeeksik kalmış her ne varsa tamamlanmadıhâlâ yerli yerinde duruyor yarım kalanlarali’nin atı ve
bir umudum varsa o da sendesakallarımın beyazladığı zamanı düşündüştüğümde elimden tutup kaldırdığınıama düşmemeliyimbaşım eğilmemeli, boynum bükülmemelibir kediyi uyandırmamak için hırkamı
Raşit Ulaş’ın ilk şiir kitabı “Kavga Başlıyor” Profil Kitap’tan çıktı. İşte tadımlık bir şiir… *** Son Savaş Öncesi Söylenenler I.
Onca biriktirdiğim kırgınlık ve öfkeden başka neyim var ki neyin vasiyetini yazayım? Yok yok edebiyat yapmıyorum hakikaten öyle. Şu zamana
yaraları sağaltan türkülerin bağrından bir infial uyanıyor bu mısralar o infialin suç ortağı olmalı diyorum ki ölüsü çirkinleşmiyor çocukların hepsinin
bir ilkbaharı neden yapraklarından vurmalıyız bunu düşün bir resim çizdik parmaklarımızla ve yeryüzünün bütün siyahlarını kullandık birileri ölü evinde yasçı,
sözlerime yürekleri kanırtan bir acı dokunurdu bembeyaz bazı elleri kanatan pıtraklar heybeme nicelerini kattım mevsimlerin ellerine bir taş bıraktım bilirsin
Raşit Ulaş’tan, Süreyya’ya yazılmış manzum bir mektup… *** ben öyle muhteşem dibâcelerden, süslü sözlerden, güzel selâmlamalardan anlamam süreyya. nasıl kahverengi
kalabalık gitti ahali göçtü! sesini terk eden bin boğazdan azade sabahı seyir güzelliğine erişen ve bir sonrasına hazır olmayan bizler,
Raşit Ulaş, Sulhi Ceylan’a yazdığı mektupta, şehrin kitabında kendini bulamadığı sayfaları yazıyor. *** Şimdi yağmur yağıyor Sulhi abi. Bense hepimizin
hep pazartesidir yenilgilerin en çoğu, cesur tedirginliklerin oksimoronlardan, sonra yavaş yavaş kurtulup sesli çığlığa yapraklar yere inceden inceden bırakır ürkekliklerini