Her Şeyin Bir Sebebi Olduğunun Tesellisi

diyorum ya hiçbir şey boşa değil bir çiçeğin açması, yağmurun yağması bir insanın bir insanı tanıması, sevmesi hatta solması çiçeğin

Bir Ağustosun Son Gününe Ağıt

ben o şiiri herkesten gizledim o şarkıları dinletmedim kimseyeeksik kalmış her ne varsa tamamlanmadıhâlâ yerli yerinde duruyor yarım kalanlarali’nin atı ve

Alıç Ağacı ve Kırgınlık Üzere Bazı Meseleler

bir umudum varsa o da sendesakallarımın beyazladığı zamanı düşündüştüğümde elimden tutup kaldırdığınıama düşmemeliyimbaşım eğilmemeli, boynum bükülmemelibir kediyi uyandırmamak için hırkamı

Issı

hâlâ umurundayım demek, bu güzel verdiğin bunca şeye teşekkürler ben seni gül bildim ağaç bildim taş toprak ırmak bildim ben

Kavga Başlıyor

Raşit Ulaş’ın ilk şiir kitabı “Kavga Başlıyor” Profil Kitap’tan çıktı. İşte tadımlık bir şiir… ***  Son Savaş Öncesi Söylenenler I.

Raşit Ulaş: Vasiyetim

Onca biriktirdiğim kırgınlık ve öfkeden başka neyim var ki neyin vasiyetini yazayım? Yok yok edebiyat yapmıyorum hakikaten öyle. Şu zamana

Ya Rahmet Ya İncirlik

yaraları sağaltan türkülerin bağrından bir infial uyanıyor bu mısralar o infialin suç ortağı olmalı diyorum ki ölüsü çirkinleşmiyor çocukların hepsinin

Kavga Başlıyor

bir ilkbaharı neden yapraklarından vurmalıyız bunu düşün bir resim çizdik parmaklarımızla ve yeryüzünün bütün siyahlarını kullandık birileri ölü evinde yasçı,

İltica

ne zaman olsa bir koku ve sokulsa burun kemiğine elleriyle tutamamak acıtır canı kokunun gözbebeklerini bir de söylediğim senin de

Oysa Benim Yüzüm Esmer Gözlerim Siyahtı Oysa Benim Yüzüm Ellerimde Gözlerim Gölgelerdeydi

sözlerime yürekleri kanırtan bir acı dokunurdu bembeyaz bazı elleri kanatan pıtraklar heybeme nicelerini kattım mevsimlerin ellerine bir taş bıraktım bilirsin

Çakallar Ulurken Sesimi Duyuyor musun Süreyya?

Raşit Ulaş’tan, Süreyya’ya yazılmış manzum bir mektup… *** ben öyle muhteşem dibâcelerden, süslü sözlerden, güzel selâmlamalardan anlamam süreyya. nasıl kahverengi

Kuşlar Kanatsız da Uçar

kalabalık gitti ahali göçtü! sesini terk eden bin boğazdan azade sabahı seyir güzelliğine erişen ve bir sonrasına hazır olmayan bizler,

Bana Bir Ağrı Kesici Verir misin Sulhi Ceylan?

Raşit Ulaş, Sulhi Ceylan’a yazdığı mektupta, şehrin kitabında kendini bulamadığı sayfaları yazıyor. *** Şimdi yağmur yağıyor Sulhi abi. Bense hepimizin

İki Eli Kuruyan Bir Adamın İki Parmağı Arasından Akan Bir Serin Sudur Allah Rahmeti

hep pazartesidir yenilgilerin en çoğu, cesur tedirginliklerin oksimoronlardan, sonra yavaş yavaş kurtulup sesli çığlığa yapraklar yere inceden inceden bırakır ürkekliklerini