ben o şiiri herkesten gizledim
o şarkıları dinletmedim kimseye
eksik kalmış her ne varsa tamamlanmadı
hâlâ yerli yerinde duruyor yarım kalanlar
ali’nin atı ve kılıcı duruyor
neler değişti biliyorsun
kilolandım yaşlandım çoğaldım
biraz çirkinleştim, bazı bazı güzelleştim
çok değiştim
ladesimin kimde kaldığını bi sen biliyorsun
sarı bozkırın sümük donduran ayazını
yazın cılk ter eden sıcağını hatırlarsın
yazıp sildiğim mısraları hatırlarsın
bağır bağır okuduğum şiirleri de
yıllar geçecek ve biz kalacağız
ardımızda bin bir hatıra koşacak
sen, tanıdığım o narin, beyaz kız
dön bir bak geride neler bıraktık
gençlik heyecanı, ilk ateş, sevgi
o siyah perçem ve yeşil boğazlı kazak
seni gördüğüm ilk gündeki gibi
bağrımda duruyor asla geçmedi
içimde bıraktığın garip ağrı
yüzün, etten öte yapılmış yüzün
dünyaya benzemez başka ne olsun
artık kalbim yorgun ve herkese kırgınım
bir ağaca kırgınım, bir çiçeğe kırgınım
seni alıp göğe saklamadığım gönlüme kırgınım
işte şarkı bitti
hiçbir sıyrıktan iz kalmadı göğsümde
bir alazlayan olmayacak yaralarımı senden başka
elleriyle iyi edemeyecek kimse ağrılarımı
gel sağalt beni derim gelemezsin
ben gelemem
bir ağustos gelir alır seni benden
yüzümün güleç yanını alır alnıma bir çizgi ekler
dünya derim -kısık sesle- bu kancık yer
seni benden alır, gözümün ferini alır
Raşit Ulaş
(Sadece Şiir Dergisi, 8. sayı)
2 Yorum