bir umudum varsa o da sende
sakallarımın beyazladığı zamanı düşün
düştüğümde elimden tutup kaldırdığını
ama düşmemeliyim
başım eğilmemeli, boynum bükülmemeli
bir kediyi uyandırmamak için hırkamı kesecek gücüm yok
yağmur yağıyor ve ben başının üstünde birleştirdim ellerimi
seni korumam gerek çünkü, buna iman ettim
üstüne bir mont almam gerek, ayağına bir bot
karnını doyurmalı, seni güldürmeliyim
eskisi gibi değilim
gün geçti, değişti bütün bildiklerim, inançlarım değişti
mushafı hatmeyleyenler o yanda kaladursun
ben velleyli’de takılı kalanların yanındayım
duvarda asılı kur’an, çekmecedeki seccade ve alıç ağacı
bak bize bir şeyler söylüyor
soylu bir tekbaşınalıktan değil köylü bir yalnızlıktan
sonra sen sustun
bense gücenmiştim herkese
bir küfür savururken etrafa bin muhbirin telaşındaydım
sonra besmele, sonra üç gulfü bir elham
şeytandan kaçıp da bir ağaca sığınır gibi
alaburus saçlarla alıç ağacı arasında bir benzerlik olmalı
seninle besmele arasında
Raşit Ulaş
1 Yorum