bir salkım ümit
“ah, kalbin bulut bulut akan sesi.”edip cansever gün ışığı incecik sızdığında tavan arasınatuttum mahzen renkli zarı bir rüyaya yordumgörsen bir
“ah, kalbin bulut bulut akan sesi.”edip cansever gün ışığı incecik sızdığında tavan arasınatuttum mahzen renkli zarı bir rüyaya yordumgörsen bir
Bir beyaz lerze, bir dumanlı uçuş;Eşini gâib eyleyen bir kuşgibi karGeçen eyyâm-ı nevbahârı arar…Ey kulûbun sürûd-ı şeydâsı,Ey kebûterlerin neşîdeleri,O bahârın
Yaş kırkı aşınca, insan duruyor.Durmak işte ölümün diğer yüzü,Yıldızsız gökyüzü, aralanmayan kapı,Ve üç koldan saldıran hayat,Kanlı bir sunak… Sana bakmak
Ürkülesi bir dünyada yaşıyoruztsunami yangınlar seller ve zeytin dalısavunma sanayine çokça önem veriyoruzkorku içindeyiz yeteri kadarve her şeyi fransız ihtilaline
Niderüz biz hayat suyun, bu canı yağmaya verdikCevherleri sarraflara, madeni yağmaya verdik Benim ol bezirgan kim, hiçbir assı gözetmedimÇünki assıdan
ölümün canlı soluğu kama dişli yapılar yaşamak bir beyefendiye yüklenen kargaşa tulumları kadar keyifsiz soluk gönüllü tahtıma yüzlerce göz verdiklerinde
Ey sâkî meyinde nedir bu esrârBir katresi kıldı mestâne beniCâm-ı şarâbında ne keyfiyet varSöyletir efsâne efsâne beni Ref’et zülüflerin ey
Sana bir mektup yazdım,Mütereddit, acıyı küçükken öğrenmiş.Her şey geçecekmiş adında,Bir gemi dururmuş sahilinde.Geçmemiş!Donmuş çığlığım, dilimde dikenli teller,Kendi karanlığını doğuran bakışlar,Bir
MerhabaSözlerime küfürle başlamak istiyorum Yani ben Hiroşima’yı duyunca Japon olan benTombul ve yüzü kırışmış kadınları görünce üzülen benKapı pervazlarından geçerken
adliyede çalışsam da Allah’ımbiteviye adalet arıyorum ben deyasalar yasaklarla baba oğul gibiyargılar yanılgılarla el elesenin Ömer’inden bir iz bırakmamışlarkirlenmiş adalet
şamdanları donanınca eski zaman sevdalarınınbaşlar ay doğarken saltanatı sultan-ı yegâhınnemli yumuşaklığı tende denizden gelen âhıngizemli kanatları ruhta ölüm karanlığınınbaşlar ay
Sabahları Leyla’yı çağırmak gibi bir şey güneşin doğmasıKurcalanan bir kapının yankısı seher vaktiKim gelir sözcüklere bir ilhamı üfleyipKim gider göğsünün