İntizâr-ı Müebbed (Ebedi Bekleyiş)

Beklerim dâimâ fakat bilmem,
Neyi bekler bu kalb-i münkesirim,
Beklerim, beklerim evet, her dem
Kime bilmem ki böyle muntazırım?

Kalıyor nemli gözlerim yolda
O bilinmez sabâha muntazıran,
Durduğum yerde, gezdiğim yolda
Onu bekler dû-dîde münhasıran.

Subh olur başlar intizâr-ı derûn
Koşarım takvime çevirmek için.
Gün geçer, beklerim yine mahzûn,
Müteellim ve münkesir, küskün.

Gece ve vahdet-gehimde ben bî-şek
Beklerim o bilinmeyen şey’i
Beklerim, şüphe yok ki bilmeyerek
Beklerim ben o mü’temen şey’i.

Bizlerin ey yegâne ümmîdi
Ey sükûn-ı âdem, hayâl-i siyâh,
Gel sevindir şu kalb-i nevmîdi,
Destgîr ol, gel artık eyle tebâh..

Tâ ki artık bu iktirâb-ı zalâm
Tâ ki artık bu intizâr-ı medîd
Tâ ki artık nevâle-i eyyâm,
Ey tesellî-i hâtır-ı nevmîd.

Nigâr Hanım – 1912


Lügatçe

intizâr-ı müebbed: ebedi bekleyiş
kalb-i münkesirim: kırık kalbim
muntazır: bekleyen
dû-dîde: iki göz
münhasıran: sadece
subh: sabah
intizâr-ı derûn: içimde bir bekleyiş
müteellim ü münkesir: elemli ve kırgın
vahdet-gehimde: yalnızlığımda
bî-şek: kuşku duymadan
mü’temen: emin
sükûn-ı âdem: yokluk sükûneti
hayâl-i siyâh: siyah hayal
kalb-i nevmîd: ümitsiz kalp
destgîr ol: elinden tut
eyle tebâh: son ver
iktirâb-ı zalâm: karanlığın yaklaşması
intizâr-ı medîd: uzun bekleyiş
nevâle-i eyyâm: günlerin nasibi
ey tesellî-i hâtır-ı nevmîd: ey ümitsiz gönlümün tesellisi

DİĞER YAZILAR

1 Yorum

  • Mütercim Asım Efendi , 12/11/2020

    Lügatçe

    Subh olur başlar intizâr-ı derûn: Gün ağardıkça, boynum bükülür, dalarım uzaklara, gönlüm sıkılır…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir