Yağmur Damlalarının Elleri
Bağırıyorum, bağırıyorum sesim içime düşüyor. Edip Cansever’in şu dizelerine bi bak: “Çok karanlık bir cümlede durmuş gibiyiz / Herkesin, ama
Bağırıyorum, bağırıyorum sesim içime düşüyor. Edip Cansever’in şu dizelerine bi bak: “Çok karanlık bir cümlede durmuş gibiyiz / Herkesin, ama
Haldun Taner’in 1978 yılında yazdığı bir denemenin adı şöyle: “Çok güzelsin, gitme dur” Sonradan denemelerinden oluşan kitabının da ismi oluyor. Cümlenin
İnsan yaralı bir hayvan gibi Uluorta dolanabilir Yaralanabilir insan defalarca Ve bağlacı batabilir Gece sona ererken Hiçbir şey açığa çıkmayabilir
Aydoğan biliyorsun kitaplardan bir dünya kurdum kendime. Kitaplarla nefes aldım, hafakanlarıma kitaplarda çare aradım, hâlâ da aramaktayım… Bilmiyorum bulabilecek miyim
Aydoğan; Şimdi sana, ölülerimin ardından döktüğüm gözyaşlarının kendi ölümümün ağlama provası olduğunu anlatacağım. Eğer insan kendinden kaçmak istiyorsa önünde benim
İnsan kendi acısının hamalıdır. Birkaç yıl önceye kadar olsa, bu cümleyi sana emanet ediyorum, taşı derdim. Şimdi taşıyorsun. Çok yorgunsun
Mektup yazma hatta sana mektup yazma niyetim yoktu, ta ki bilgisayarımdan “Tükeneceğiz” şarkısı çalmaya başlayıncaya kadar. “Bir boşluk ki asla
Kelimenin kökünün kelm’den geldiğini ve kelm’in de yaralamak anlamına geldiğini biliyor muydun Aydoğan? Bu aralar “Ene bi aşkın bahr” adlı parçayı
Aydoğan, bu mektubumda sana Şems-i Tebrîzî ile Evhadüddin Kirmanî hazretlerinin arasında geçen bir olayı anlatmak istiyorum: Şems-i Tebrîzî’nin yolu bir
İnsan bazen sebepsiz yere kendini, kendinin karanlığına atar. Sonra da birinin ses vermesini bekler, atladığı o kendilik kuyusundan… Ah insan,
Ben hâlâ avare avare dolanıyorum gecenin sokaklarında… Soğuk içime işliyor, ben soğuğun içine… Kurduğum her cümle en beklemediğim yerimden dönüp
Hoş geldin şarkısını biliyor musun? Hani Hüsnü Arkan’ın söylediği. Şarkıda bir dize var: “Bugün günlerden güzellik, sefa geldin, hoş geldin
Mevlana Cami hazretleri ilginç bir hikâye anlatır, bir aşığın hikâyesi, istersen onun kaleminden aktarayım sana: “Pirimiz Mevlâna Sadeddin Kaşgarî halkalarından
Tasavvufta “ittihâd” diye bir kavram var Aydoğan. Eşyanın mâdum oluşu ve Hakkın ise mevcud oluşu karşısında, eşyanın vücudiyetinin devamlılığının Hakk’ın