Siz Sordunuz Biz Cevapladık (Bölüm 6)

Sulhi Ceylan’a Yöneltilen Okuyucu Soruları  1. Bir imtihan ki yıllar yılı bırakmıyor peşimi. Ben dersimi ne zaman alacağım da sınavı

Anormal Duruşlar

Kalbim anormal biçimde izini taşıyorken sokağa Normal şartlar altında hayat mı dediniz Durunuz efendim durunuz Yoksa ölümü toplama kamplarında beklemek

Derisini Değiştiren Yılanın Hayreti – 3

İbn Arabî hazretleri Tunus’tayken kalben bir kaside yazıyor. Ama bu kasideyi kâğıda dökmediği gibi başka birine de okumuyor. Daha sonra

Derisini Değiştiren Yılanın Hayreti – 2

İbn Arabî hazretleri bir ara mezarlıklarda tek başına kalmayı adet edinmiş ve sürekli mezarlıklara gidiyormuş. Endülüslü âlimlerden Halef el Kumi

Derisini Değiştiren Yılanın Hayreti – 1

Rüya görürken rüya gördüğünün farkında olmanın yanında rüyada gördüğün kişinin de rüyasında seni gördüğünü ve rüyada olduğunu bildiğini bilmek şiir

Aklın Sukûtu

Ahmet Murat’a  Bir, iki üç, dört Sayan akıldır, yitirir hayretini Kesret gölgesinde gözler kuraklaşır Tevhid bütün sayıları birleyecektir İnsan bu

Delirmemek Elde mi?

“Şimdiye kadar, çocukluğumdan beri kalbimde ve vicdanımda aynı sıkıntıları taşıdığım hiçbir insan bulamadım.” diyen Nietzsche’nin acısını anlayabiliyor musun Aydoğan? Cılkını

Balkona Asılan Çamaşırlar

Aydoğan, bugün 11 Eylül 2015. Kuzgunî bir acı şehrin her tarafını sarmış. Çaresiz kendime demir attım, bekliyorum. Ne diyordu Didem Madak;

Sulhi Ceylan: Vasiyetim

Sonsuz hamd, kullarından dilediğini marifet deryalarına daldırıp inci hükmündeki hakikate ulaştıran, eşyayı bilenmek istemesi sebebiyle yaratan ve yokluğa koku veren

Kazıttım Kumral Saçlarımı

Say ki kıyamet kopmak üzere İsrafil’in elinde sur Dön Göklerin kapısına asıldıydım, yüzüme koyu bir gölge indiydi Elimde bir karadelik

Vukûf-i Kalbî

Tadına baktım Hışımla ağzından çıkan kelimelerin Ve ilk elmanın Elimden tuttu kötülüğün bilgisi Sesimde yokluğun Ki bıkkın bir mavzer giyindim

Kâbil’in Sesi

Aydoğan, oysa sadece onun yüzünün kıyısında sahilsiz bir deniz hayal etmiştim. Ama elimde sadece kumral saçlarımı kazıtmak kaldı. Sen, her

Yüksüz Kelimeler

Sıvadım kalbimin burçlarını Tennuresini satarken bir semazen Sağır duvarlarımı hıçkırıklarla kırbaçladım Mabede diyorum çıplak girilir Ki ağırdır gölgesi ayrılığın Ve

Ağzımda Cümle Olmamak İçin Direnen Kelimeler

Aydoğan, burada havaya sağlam bir küfür savurduğumu varsay ve mektubu okumaya devam et. Biliyorum -benim nakıslığımdan, hamlığımdan- ama bir şekilde