Sonsuz hamd, kullarından dilediğini marifet deryalarına daldırıp inci hükmündeki hakikate ulaştıran, eşyayı bilenmek istemesi sebebiyle yaratan ve yokluğa koku veren Allah’a olsun. Varlık ve hiçlik arasında gidip gelen, aklı karışık kullarını kendine çıkaran yolları açan ve kesrette vahdet şarabını içiren Allah’a yine sayısız hamd olsun ki o mekândan ve kullarının kendisi hakkında düşündüklerinden münezzehtir.
İmdi aşağıda yazdıklarım vasiyetim olup herhangi bir değer hükmü taşımamaktadır. Sadece acizliğimin ifadesidir. Ah insan, neden arkasında bir iz bırakmak ister ki?
Evet bir gün ben de öleceğim ve öldüğüm takdirde geride kalanlardan birkaç ricam olacak.
* Öncelikle öldüğüm zaman üçler, yediler ve kırklara haber salınıp kendilerine, “Bir ömür sizin sevginizi kalbinde taşıyan ama bir türlü sizin gibi olamayan pürkusurun biri öldü. Elindeki tek sermayesi sevgisi” diye bir mesaj iletin. Eğer üçler, yediler ve kırkları nereden bulacağız derseniz sadece rüzgâra dediklerimi fısıldayın. Onlar duyar.
* Sade bir cenaze istiyorum. Mahallenin ne kadar mecnunu varsa cenazeme çağırın. Gelirlerse sakın ilginç hareketleri sebebiyle kendilerine kızmayın. Onlar benim yapamadığımı yaptılar yani aşk rağmına akıllarını sattılar. Karışmayın. Onlar Allah’ın nazlı kullarıdır.
* Hayatta tek güzel şeyin sevmek olduğuna inanarak ölmüş olmayı istiyorum. Böyle olmuş olması için arkamdan bol bol dua edin lütfen.
* Kitaplarımı ölmeden önce yakmış olmayı umuyorum. Eğer yakamamışsam cenazeme gelenler tabutuma tükürebilir. Çünkü kitaplar okumak için değil, okuduktan sonra yakmak içindir. Şeyh Bedredddin hazretlerine selam olsun ki o kitaplarını Nil’in ılık sularına gömmüş ve üzerindeki âlim cübbesini çıkarıp derviş cübbesini giymişti. Evet bu bir sembol ama biz semboller üzerinden anlam dünyamızı ifade etmiyor muyuz?
* Öldüğümü duyanlar kendilerinin de öleceğini bilsin.
* Bende alacaklı olanlarla artık mahşerde hesaplaşırız. Kimde hakkım varsa ben helal ettim. Siz de helal edin olmaz mı!
* Kadınlardan çok çektim ama onlara da hakkımı helal ediyorum. Fakat cenazeme bir kadının bile gelmesini istemiyorum. “Çok meraklıydık sanki!” dediğinizi duyar gibiyim. Sorun yok o halde gelmeyin.
* Annem’e selam, baba yanına geliyorum, abla çok üzülme.
* Aydoğan, belki de seni tek anlayan kişi bendim ama seni yalnız bırakmak zorundayım. Beni anla ve ağla. Bu arada çok sevdiğin ve benim her gün giydiğim ceket ve pardesüm artık senindir. Ya seni hiç anlamadıysam!
* Toprağın altında da dünyadaki gibi yalnız olacağım ama tek umudum erenlerin kutlu nefesi… Onlara selam olsun.
* Cenazemin nereye gömülmesi gerektiğine bir türlü karar veremedim. Tecelliye tâbi olun, işaret nereyi gösterirse oraya gömün. Olmadı en yakın mezarlıkta bir köşeye gömüverin. Belediye defin masraflarını karşılıyormuş, canınızı sıkmayın.
* Gömleğim arkadan yırtıldı. Kaderime keder düştü.
* Bir ömür kalbimin üstüne sağnak sağnak acı yağdı, yolum ayrılıklara çıktı. Artık rahat bırakın. Alın dünyanızı başınıza çalın.
* Herhangi bir ağızda ezilen “öldü” kelimesine döndüm. Dünya sizin olsun.
* Ellerimle ördüğüm ağa yakalandım, kendi hülyalarımdan dolayı yaralandım.
* Şarkımı bitiremedim haberiniz olsun.
Sulhi Ceylan
13 Yorum