Mendil
Ben, huzurun nasıl koktuğunu bir mendilden öğrendim. Ceketin cebinden çıkıp da ikiye ayrıldığı anda ilk başta mendilin kokusu yayılırdı etrafa.
Artık fotoğraflar da eskimiyor. Hepsi elektronik hapishanelerde mahkum. Aynı renk ve canlılıklarıyla. Solmuyor, yırtılmıyor, çürümüyorlar. Her bakıldığında insana hep dünyada
Duyduğum ama hatırlamadığım ezanla başlayan; duyup duymayacağımdan bihaber, duysam da hiçbir şey yapamayacağım selâya kadar olan hayatımın değerini bilemesem de,
Elindeki poşeti ses çıkarmasın diye top haline getirip cebine koydu. Cebinin alt kısmı yırtıktı. Poşet üstten girdi, alttan çıktı. Düşmediğini
Ömer Can Coşkun emin adımlarla ilerliyor. *** Küçükken gördüğüm rüyalardan mirastır bana yükseklik korkum. Nasıl çıktığımı bilmediğim bir yükseklikten -nasıl