cimer müracaatlarım
(dör döküntü defteri – 25) izâh ve tenbih: dör döküntü defteri tabiriyle tuttuğum defter biraz münşeat mecmualarına benzediğinden cimer’e yazdıklarımı
(dör döküntü defteri – 25) izâh ve tenbih: dör döküntü defteri tabiriyle tuttuğum defter biraz münşeat mecmualarına benzediğinden cimer’e yazdıklarımı
aziz kardeşim, sitemlerinde sonuna kadar haklısın. bana cep telefonuyla ulaşamamak beynelmilel bir mesele hâline geldi, gelecek! meselenin cep telefonuna inhisar
Bu yazı geçen yıl (2018), üç farklı dergiye gönderilmiş fakat çeşitli sebeplerle neşredilmesi mümkün olmamıştır. Yazıdaki tarih ifadeleri, bu husus
hakkında birçok şey yazmak mümkün. ancak onu tarihe bir vasfıyla kaydetmek yerinde olur diye hissediyorum: artık yeryüzünde ibadet eder gibi,
edebifikir, amatör bir neşriyat mahfili. bu şu demek: ürettiği metinler, ortaya koyduğu faaliyetler para kazanma konusu edilmiyor. yani ben bu
(dör döküntü defteri – 23) bu mevzuda yazdığım ilk yazıya (dördöküntü-22) yapılan yorumlara bakılırsa bazı meseleleri tavzih etme ihtiyacı var.
(dör döküntü defteri – 22)tarikat ve cemaatler devlete bağlanınca kâfirler sevinecek mi? kâfirleri tanımlayalım: bugün içerisinde yaşamaya icbar edildiğimiz teknoloji
15 temmuz 2016’dan sonra şekillendirilen propagandalardan birisi de “tarikat ve cemaatleri diyanete bağlayalım” diye sloganlaştırıldı. herkesin yaşı yetmez ama daha
(dör döküntü defteri – 20) belki çin halk cumhuriyeti kadar yok ama türkiye’de de kamuya ait, devlete ait birçok yayınevi
(dör döküntü defteri – 19) kıymetli kardeşim, artık sen üniversite tercih edecek çağa gelmiş bir insansın. evvela “sayısalcı, sözelci, eşit
(dör döküntü defteri – 18) size tavsiyem müslüman ülkelerinden gelmiş kardeşlerinizden biriyle, birkaçıyla tanışıp arkadaşlık kurmanızdır. muhakkak ki çevrenizde onlardan
Bu yazı müellifi tarafından 2 Temmuz 2016’da kaleme alınmış ve Sulhi Ceylan ile Bahadır Dadak’ın yazıyı sert bulmaları üzerine Edebifikir’de
(dör döküntü defteri – 17) sabit efendi: dün bir kadın cinayeti daha işlenmiş. haberi okumuş muydun? rasih bey: hayır, okumadım,
(dör döküntü defteri – 16) reaksiyoner tavrın, sağcılığın bünyesinde var olan en bariz “madde”lerden biri olduğundan ve bunun da zararından