1. Şair, yazar, düşünce adamı… Yedi güzel adamdan biridir. 3 Mayıs 1940 tarihinde, memur bir babanın evladı olarak dünyaya gelir. Babası Hakkı Bey, annesi Nezahat Hanım olup anne tarafı Dulkadiroğulları’na dayanır. Akraba oldukları başka bir şair ise Necip Fazıl Kısakürek’tir.
2. İkiz kardeşi Rasim Özdenören’dir. Alaeddin Özdenören, Rasim Özdenören’den 1 saat önce dünyaya gelir. Fakat doğum esnasında Alaeddin Özdenören’in bacağı ebe tarafından kırılır. Bu yüzden yürümesi Rasim Özdenören’den çok sonra olur. Eğitimine ilkin mahalle mektebinde ardından 1947-1948 öğretim yılında Maraş’taki Sakarya İlkokulu’nda devam eder. Babası Hakkı Bey’in tayininin Malatya’ya çıkmasından sonra eğitimine 3. sınıftan itibaren Malatya’daki Cumhuriyet İlkokulu’nda devam eder. Alaeddin Özdenören, sarı saçlarıyla hemen kendini belli eden bir çocuktur. Aşırı hareketli olması ve unutkanlığı onun temel tabiatıdır. Ortaokul döneminde geçirdiği bir kaza neticesinde uzun bir dönem okula gitmediği için sınıfta kalır, haliyle ikizi Rasim’den eğitim hayatları ayrılır. Babasının tayini nedeniyle bir süre Tunceli’de bulunurlar.
3. Ortaöğrenimini Maraş’ta, liseyi ise Eyüp Lisesi’nde tamamlar. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’nden mezun olur. Lisans bitirme tezi “Bergson’da Özgürlük Problemi”dir. Maraş, Çorum, Mersin, Ankara gibi illerde felsefe öğretmenliği ve Kültür Bakanlığı’nda bir dönem müşavirlik yapar.
4. En genç romancı ünvanını almak için 15-16 yaşlarında bir roman yazma girişiminde bulunur fakat bunu tamamlayamaz.
5. 1956-1957 yılları arasında Cahit Zarifoğlu ile tanışır. Bu dönemlerde ayrıca güreş kulübüne devam etmektedir. Cahit Zarifoğlu’nun da güreş yaptığı dönemdir. Bir güreş müsabakası yaparlar fakat genç Alaeddin, Cahid Zarifoğlu’na yenilir. Bunu da Zarifoğlu’nun güreş tekniğini çok iyi bilmesine bağlar. Bunu bir hatırasında “Çok ince bir tekniği vardı, şiir gibi güreş tutardı” şeklinde aktarmıştır.
6. Sezai Karakoç ile tanışması, kendi şiirini bulması yolunda önemli bir adım olmuştur. Onun şiirinde klasik şiirin duyarlılığı mevcuttur. Fuzulî’den Şeyh Galib’e Ahmet Haşim’den Sezai Karakoç’a süren sesi devam ettirmiştir.
7. Mavera Dergisi’nin kurucularındandır.,
8. Sekiz yaşındaki oğlu Kerem’i 1984 yılında bir trafik kazasında kaybeder. Bu kaybediş, Özdenören’in daha da içine kapanmasına neden olur. Eserleri de bu içe kapanmadan etkilenir.
9. Yazı ve şiirleri; Hamle, Diriliş, Edebiyat, Mavera, Hece, Edebiyat Ortamı, Ay Vakti, Simya gibi dergilerde yayımlanır. Yeni İstiklal, Yeni Devir, Milli Gazete, Sağduyu gibi gazetelerde köşe yazarlığı yapar. Köşe yazılarında Bilal Davut müstearını kullanır.
10. Eserleri: Güneş Donanması, Yalnızlık Gide Gide, Şiirler, Bütün Şiirler, Şiirin Geçitleri, Unutulmuşluklar, Açılı/Yorum, Batılılaşma Üzerine, İnsan ve İslâm, Devlet ve İnsan, Yakın Çağ Batı Dünyası ve Türkiye’deki Yansımaları.
11. Hakkında Yapılmış Çalışmalar
- Şerife Özdemir, Alaeddin Özdenören Hayatı – Sanatı – Eserleri, Yüksek Lisans Tezi
- Alaeddin Özdenören Dosyası (Hece Dergisi – 251. Sayı)
- Muhammed Hüküm, Alaeddin Özdenören, Bir Yayıncılık
- Mustafa Aydoğan, Yalnızlık Mahşeri Alaeddin Özdenören, Cümle Yayınları
- Alim Kahraman, Alaeddin Özdenören’in Şiiri: “Dağa Tırmanan Ak Bir At”, Edebiyatın İç Yapısı, Kaknüs Yay., İstanbul, 2008
- Ali Haydar Haksal, “Alaeddin Özdenören Şiiri: Çocuk Saflığındaki Duru Bakışı”, Yedi İklim, Haziran- Temmuz- Ağustos, 2003
12. Şiiri felsefe renginde ve tadındadır. Canlı bir dil kullanır ve şiirinde bütünlükten taviz vermez. Başlangıçta nasıl başlamışsa sonuna kadar bu etkiyi devam ettirir.
13. Alaeddin Özdenören, İkinci Yeni Şairlerinden şu iki ismi çok beğenir: Sezai Karakoç ve Cemal Süreya. Bazı şiirlerinde bu şairlerin etkisi yoğun olarak gözlemlenebilir.
14. Şiirlerinde yoğun olarak “çocuk” teması üzerinde durmuştur.
15. Alaeddin Özdenören 26 Haziran 2003 tarihinde Balıkesir’de vefat etti. Cenazesi, Balıkesir Başçeşme Mezarlığına defnedilmiştir.
Bilal Can
15 MADDEDE SERİSİ