Çünkü Kötülük Gözlerden Bulaşır
İki gün önce çamurlu yağan yağmurun mağaza vitrininde bıraktığı, hiyeroglifleri andıran izlere baktı. Kahve telvesine de benzeyen puantiyeli lekelerin ona
İki gün önce çamurlu yağan yağmurun mağaza vitrininde bıraktığı, hiyeroglifleri andıran izlere baktı. Kahve telvesine de benzeyen puantiyeli lekelerin ona
Bazen evim küçülüyor. Ben de evimle beraber küçülüyorum bazen. Küçücük oluyorum ama sığamıyorum içine, çıkamıyorum da içinden, sıkışıyorum. Bazen herkesin
Küçük bir sokağımız var. Sokağımızda farklı ve canlı renklerde boyanmış, az katlı apartmanlar mevcut. Bazılarının rengi solmuş, bazılarının yer yer
Havalar ısınmış, günün güneşli saatlerinde balkonu kullanma zamanı gelmişti. Güneşin henüz yakmayan ama ısıtan ışıkları, mutlaka bir şeylerin suretine bürünen
Pazar günleri kötüdür. Cumartesi günü misafir ağırlayarak geçirilmiş pazar günü daha kötüdür. Dokuz yaşında bir kız çocuğuysanız çok daha kötüdür.
Olmaması gereken yerde olan şeyler pis şeylerdir. Yemek, tabağımızda duruyorken temizdir, gömleğimize sıçramışsa pistir. Toprak, saksıdayken tertemizdir, halının üzerine dökülmüşse
büzgünlük Bugün yeni iş yerimdeki ilk izin günümdü. Her ilk hafta gibi alışmaya çalışarak geçti günlerim ve çok yorulmuşum. Gün
Zil çalar çalmaz dışarıya döküldü bütün çocuklarım yine, sanki kırk dakika boyunca işkence yapmışım gibi onlara, sanki yıllarca tutsak tutmuşum
Bahçeyi seviyorum. Bahçe sevilir zaten. Bu mevsimde daha çok sevilir. Ben daha çok severim. Ağaçların yaprakları dökülmeye başlamış, havanın yapışkan
– Anne. Bağırmadım. Bağırmadan söyledim, bağırmadan seslendim. Anneme. Zaten duymak isteyene bağırmak saygısızlık olur. Annem beni duymak ister ve hep