Mekân Üzerine Düşünceler II
xvı. Kentlerin ortaya çıkışını birçok nedene bağlayan kent bilimciler ile sosyal bilimciler arasında bir rekabet oluşmuş gibidir. Her iki tarafın
xvı. Kentlerin ortaya çıkışını birçok nedene bağlayan kent bilimciler ile sosyal bilimciler arasında bir rekabet oluşmuş gibidir. Her iki tarafın
“nur yolunu tıkıyor yüzbir katlı gökdelen bir küçük iğne yok mu, şehrin kalbini delen?” Necip Fazıl Kısakürek Yoldaydım. Yol gidiyordu.
“Yaşadıkları metropolün günlük keşmekeşinde -mecazi ve gerçek anlamda- soyutlanmış olmalarıydı. Akşam çalıştıkları binanın (emniyetli) otoparkından arabalarına atlayıp (üye oldukları) spor
Bilal Can, Edebifikir okurları için yazdı. *** anakaradan kopan buz kütlesi gibi ekvatora ilerledikçe eriyoruz irlanda’ya gidelim irlanda’ya gidelim yeşersin
-kitaba dönmeye çağrı- Bazen fütursuzca yazarken buluyorum kendimi. Bu durum kelimelerle kurguladığım bir dünyanın varlığını ortaya koymaktan ibaret. Kelimelerle kurgulanan
-bu bir kuyuya çağrının sesidir- xcl. ufuk çizgisinin kaybolduğu o yerde kendine yakalanan insan hangi derin uykudan uyanmıştır? hangi kuyuya
Sosyoloji, modern toplumların bilimi olarak gözükse de kökleri çok eskilere dayanan ve kendini tarihsel bir zemine oturtan, tarihle yakın teması
sen bu ışığın bilinmeyen uğurusun uğur dediysem böcek yok siyah bir ırmaktan yıkanmış saçların portakal reçeli sürdüğüm ekmek ve dilimdeki eksilmiş
hayatım üzerine kiminle konuşabilirim?… (mustafa kutlu) levyelerden vidalardan sökülen ve söküldükçe yalnız bırakan tüm dünya nesneleri bu sandalye mesela şurada
“Yeryüzünde kaleme alınmış, edebî diye ilan edilmiş her kitap, bütün dünya edebiyatının oluşturduğu devasa ‘birleşimin’ bir zerresidir” Pascale Casanova LXVI
1. Cemil Meriç’in “Camiden içeri girmemiş adam” ifadesinin muhatabı olan Tanpınar, büyük trajedilerin adamıdır. 23 Haziran 1901’de İstanbul’da doğar. Fırtınalı
Yazma serüveni tüm yazarlarda farklı tezahürler gösterir. Yazmanın kalesine girebilmek için kimi zaman bir kırılma kimi zaman bir genişleme kimi
Yazının başlığını atarken aklımdaki şiir süsündeki bombalar bir bir patlamaya başladı. Şiirin bazen tahammülü aşan sesinin kulağı tırmalayan ve huzursuz