Edebifikir Anketi: Salim Nacar

Şair Salim Nacar, Edebifikir anketimizi cevapladı.

***

1- İsminden memnun musun? Değilsen, adının ne olmasını isterdin ve niye?

İkisi de sessiz harfle bitiyor ve beşer harf, bu açıdan memnunum. Arada bir ismim daha olsun isterdim. Onu kısaltırdım mesela kullanırken. Salim K. Nacar gibi. Havalı geliyor böyle isimler bana. Ama arada olacak başta değil. Mehmet R. Küçükkürtül gibi. Adımın bir peygamber adı olmasını isterdim bunun dışında. İsa, Musa, Harun mesela.

2- Bir işe başvurduğun zaman, ‘‘Ne kadar ücret istersiniz?’’ kısmına rakam yazdığınız oldu mu, niçin?

Hiç iş başvurusu yapmadım, bilmiyorum o yüzden. Böyle opsiyonu olan bir iş başvurusunda bulunsam “çıldırtmayacak kadar” yazabilirdim ama.

3- Çocukluk arkadaşı olmak istediğin, ’’beraber büyüseydik’’ dediğin, hayatta olmayan biri var mı?

Stalislaw Lem ya da Cahit Zarifoğlu. Lem ile dil problemini aşamayacağımız için beraber hayal kurabilirdik sadece. Zarifoğlu benim bir insan işaret etmem gerektiğinde standart cevabımdır zaten. Ancak böyle bir şey olacaksa bir şartım var: Zarifoğlu ile arkadaşlığımız ne 2020’de Adana’da ne de 60’larda Kahramanmaraş da olacak. Bundan 1000 yıl sonra 1000 yıl önce adı İstanbul olan bir yerde olacak mesela.

4- Çok zengin bir insan olsaydın, bunu nasıl değerlendirirdin?

Bu konuda vizyonum çok dar. Geçenlerde aklıma gelmişti. Hayal edebildiğim en lüks yemek 1.5 Adana. Bunun bir tık altı Et Dürüm. Ama çok param olsa Kaygusuz’u tamamen renkli çıkarırdım mesela. Dağıtım için adam tutar arkadaşlarımı bu sıkıntıdan kurtarırdım. Tablo toplayabilirim sanırım. Şehrin en kalabalık caddesine bakan bir ev alır ama pencereleri çift kat kahverengi pimapen yaptırırım. Bir de mümkünse içime bir soğutucu taktırmak isterim.

5- Hiç yerin dibine geçtiğiniz oldu mu? Nasıl bir şeydi?

Ters giyilmiş bir tişört ile bütün günümü geçirmiştim bir defasında. Tişörtün şu içindeki etiketler falan kenardan sallanmış durmuş. Dalgınlık diyelim. Epey sonra bir arkadaşım söyleyince farkettim.

Bir de üniversiteyi bitirirken bitirme tezi için hoca yanına çağırmış, 75’ten yukarı doğru saymamı istemişti. Ben de yetmiş dokuz, seksan, seksan bir diye saymıştım. Boşuna okutmuşum demişti Hoca, seksan ne oğlum diye de eklemişti. Ne bileyim biz Adana’da seksan deriz. Seksen deyince küfretmişim gibi geliyor bana. Tezde 80’li yılları 80’lı yıllar diye yazmışım hep de ona binaen.

6- Hep hayalini kurduğun ama artık gerçekleşmeyeceğini bildiğin için sana acı veren bir şey var mı?

Var tabii. Herkesin vardır. İnsanın temel bileşenlerinden biri bu değil mi zaten? Hayatımla ilgili bir estetik duygusunu yitirdim sanırım uzun zaman önce. Bunu tam olarak nasıl anlatırım bilmiyorum. Bir kavrayışın, bir bakışın, bir görme biçiminin kaybıydı bu. Bunun bazı nedenleri oldu. Dünyayı kavrayışımı da etkiledi haliyle bu, yazdığım şiirin bu dünya ile olan irtibatını da. Bir insanın artık net olarak olmayışı buna neden olmuş olabilir.

7- İnsanlar hakkında genel görüşün nedir?

“Kemik gibi ne yana dönsen batar.”

8- Kimselere anlatamayacağın bir sırrın, acın var mı?

Mutlaka. Sırsız insan dökülür bence. Çürür.

9- Bundan 17 bin sene önce yaşamış büyük büyük büyük… deden hakkında ne düşünüyorsun?

Dikkat gözlerine erken mi geç mi gelirdi acaba? Büyük büyük dedemin de gözlerine bu niyetle bakar ve bunun cevabını bulmak isterim. Kendisi muhtemelen bir mağara bulup yıllarca oradan çıkmamıştır.

10- Nasıl bir insansın?

Dünü ve yarını bugünden daha çok merak eden iyi bir insanım.

11- Nasıl olsa her şeyin bir sonu var mı?

Yok yahu, genel olan şeyler o kadar kolay bitmiyor.

12- Evrende yalnız mıyız, başka canlılar da var mıdır?

Yalnız değiliz. En azından ben değilim. Çocukken damda yattığımız gecelerin birinde Atılgan’ı görmüştüm gökyüzünde. Yani değilizdir diye düşünüyorum bu yüzden.

13- Kore deyince aklına ne geliyor?

Aklımda kalan ilk lakaplardan biridir bu çocukluğumda. Koreli… Çok vardı bizim buralarda. Koreli Mustafa, Koreli Ali. Yine de insanda merhamet dışında bir şey çağrıştırmayan çok eski ama derin olmayan bir yüz yarası geliyor aklıma nedense.

14- Öldüğünde nereye gömülmek istersin?

Kalabalık bir yere.

15- Bir film önerir misin?

Womb’u öneririm. Ave Green için. Ama izlemeyin lütfen. Çok çarpık çünkü.

16- Bir kitap önerir misin?

Arthur Clarke, Çocukluğun Sonu.

17- Güzel bir veda cümlesi kurar mısın?

Seni sevmeye ve senin için savaşmaya devam etmem gerekiyor.”

 

Diğer anketler:

  1. Halil İbrahim Polat
  2. Ercan Yıldırım
  3. Özgür Ballı
  4. Melih Erdoğan
  5. Ali Ayçil
  6. İdris Ekinci
  7. Bünyamin K.
  8. Mustafa Çolak
  9. İlhan Kayhan
  10. Selçuk Küpçük
  11. Recep Şükrü Güngör
  12. Güven Adıgüzel
  13. Aykut Ertuğrul
  14. Işık Yanar
  15. Suavi Kemal Yazgıç
  16. Yunus Emre Özsaray
  17. Murat Saldıray
  18. Hasan Ejderha
  19. Akif Hasan Kaya
  20. Memduh Atalay
  21. Hüseyin Burak Us
  22. İbrahim Gökburun
  23. Müzeyyen Çelik
  24. Hasan Harmancı
  25. Safiye Gölbaşı
  26. Bülent Parlak
  27. Atakan Yavuz

DİĞER YAZILAR

3 Yorum

  • İbrahim , 14/09/2020

    Çünkü asıl Türkçe ile seksen سكسان şeklinde yazılır.

  • Edebisoru magazincisi , 08/07/2020

    Sevgili Salim Nacar, neden kalabalık yer?

  • furkan , 08/07/2020

    salim nacar ağabeye sarıldım.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir