Geçtiğimiz aylarda “Yüzleşmenin Kişisel Tarihi” kitabını çıkaran Selçuk Küpçük, Edebifikir anketimizi cevapladı.
***
1. İsminden memnun musun? Değilsen, adının ne olmasını isterdin ve niye?
İsmimden epey memnun olduğumu söyleyebilirim. İsmim bana hep Selçukluyu, Selçuk Bey’i ve ataların İslam kimliği ile şereflendikleri o ilk zamanları çağrıştırır. Fars topraklarında, Anadolu’da, Mezapatomya’da yaşanan ilk toplumsal tecrübeleri…
2. Bir işe başvurduğun zaman, ‘‘Ne kadar ücret istersiniz?’’ kısmına rakam yazdığınız oldu mu, niçin?
Rakam yazma değil ama karşılıklı sohbet sırasında gelişen bir olay olmuştu. 1996-99 arası üç yıl dershanecilik yaptım. Patronun bana önerdiği rakam fazla geldi. Çünkü konser olursa hafta sonları izin kullanabileceğim hususunda anlaşmıştık daha evvel. O yüzden onun önerdiği rakamın hakkım olmadığını söyledim. Ben daha düşük ve makul bir rakam önerdim. Öyle neticelendi.
3. Çocukluk arkadaşı olmak istediğin, ’’beraber büyüseydik’’ dediğin, hayatta olmayan biri var mı?
Hiç böyle düşünmedim. Ama önemli şair ve müzisyenlerle olabilir.
4. Çok zengin bir insan olsaydın, bunu nasıl değerlendirirdin?
Orta halli bir memur çocuğu olarak büyüdüm. Hep az ile yetinmeye yönelik bir yetiştirilme tedrisatından geçtim. Şimdi de öyle. Zengin olmaya yönelik hiç hayalim olmadı. Sadece “yeterli” param olsa idi, yeni müzik albümleri yapmak, edebiyat dergileri üzerine bir kütüphane açmak isterdim. Bütün bunları yaparken etrafımda sürekli yardım edebilme imkânını bulacağım ihtiyaç sahipleri olsun ayrıca. Dualarını almak için.
5. Hiç yerin dibine geçtiğiniz oldu mu? Nasıl bir şeydi?
Askerde herkesin gözü önünde komutan sağlı-sollu tokadı yapıştırdı suratıma. Hâlâ kusurlu olduğuma inanmıyorum. Kusurlu olsam ne olacak! Bu anı “Yüzleşmenin Kişisel Tarihi” kitabımda biraz anlatıyorum. O komutan ve bunu onaylayan kurum ile öte dünyada hesabımız olacak. Dolayısı ile duygu dünyamda “devlet-asker” o vakit temelli yerin dibine geçmişti.
6-Hep hayalini kurduğun ama artık gerçekleşmeyeceğini bildiğin için sana acı veren bir şey var mı?
Var. Özel ve acı veren bir öykü. Mahrem dünyamın saklı odalarında benimle kalacak artık.
7. İnsanlar hakkında genel görüşün nedir?
Güzel niyetli, merhametli, vicdanlı, adil insanlardan çok etkilenirim…
8. Hiç intiharı düşündün mü? Düşündüysen niye vazgeçtin?
Hiç düşünmedim.
9. Kimselere anlatamayacağın bir sırrın, acın var mı?
Yok.
10. Bundan 17 bin sene önce yaşamış büyük büyük büyük… deden hakkında ne düşünüyorsun?
Benim ona, onun da bana benzediğini düşünürüm.
11. Nasıl bir insansın?
Sakin. Sıkı dostları yanında şakacı, neşeli. Düzenli. Yazı yazacağı, bir dergiye yazı yetiştireceği zaman her şeyi bir kenara bırakıp saatlerce, günlerce çalışma odasına kapanan…
12. Nasıl olsa her şeyin bir sonu var mı?
Yeryüzü yolculuğumuzda evet.
13. Evrende yalnız mıyız, başka canlılar da var mıdır?
Bunu çok merak etmedim açıkçası.
14. Kore deyince aklına ne geliyor?
Uzak yerlerde ölüm.
15. Öldüğünde nereye gömülmek istersin?
Bunu da hiç düşünmedim.
16. Bir film önerir misin?
“Büyük Adam Küçük Aşk” Yakınları polis baskınında öldürülen bir Kürt kızının, karşı komşusu, Cumhuriyet eliti bir yargıç ile gelişen hüzünlü öyküsü. Beni çok sarstı o film. Çok ağladım…
17. Bir kitap önerir misin?
Gündüz Vassaf’ın “Cehenneme Övgü” kitabı çok ufuk açıcı metinler içerir. Bireyin özgürleşebilmesine yönelik çok ileri çözümlemeler vardır orada.
18. Güzel bir veda cümlesi kurar mısın?
Allah’a emanet ol.
Diğer anketler için:
1 Yorum