Yatış Bursu
Edebifikir olarak kanayan bir yaraya daha parmak basıyoruz. Kamu kuruluşları, çeşitli dernek ve vakıflar ile vicdan sahibi özel kuruluşlar farklı adlarla öğrencilere burs veriyorlar. Ve her sene burs veren kuruluşların sayısı artıyor. Burada bir sorun yok. Öğrenciler burs almalı… Hatta daha çok almalı. Öğrenci başına üç burs düşmeli… Burada hemfikiriz.
Fakat bizim derdimiz başka. Çünkü biz öğrenci bursu değil yatış bursu istiyoruz. Evet, evet doğru duydunuz… Yatış bursu… Bildiğiniz yatış… Ayaklarımızı uzatıp, hülyalardan hülyalara geçiş yaptığımız, uyku felsefesinde derinleştiğimiz yatışları kastediyoruz. Çünkü üniversiteyi bitireli çok oldu.Tembellik ve çalışmamanın entelektüel ve kültürel bir faaliyet olduğunu Edebifikir’de çeşitli kereler ifade ettik. Yatış, tembellik, miskinlik ve başıbozukluk; bağrında yaşadığımız coğrafyanın en eski sporlarından birisidir. Yakup Kadri Karaosmanoğlu gibi gafiller “Miskinler Tekkesi” gibi romanlarıyla bizim dünyamızın bu kıymetli motivasyonunu kötülemişlerdir. Öteden beri bilinir ki kötü bir şey yapmak ya da günah işlemektense hiçbir şey yapmamak evlâdır. Bugün, maalesef en çok yara alan, unutulan, kaybettiğimiz kıymetlerden birisi de miskinlik, tembellik ve yatıştır. Aklı başında her tarihçi, her kültürel antropolog bilir ki Batı’daki işçi sınıfı, köleliğin ve kölelik hukukunun seküler dünyaya transforme edilmesidir. Yani kölelik başka görüntüler ve isimler ile hâlâ canlılığını koruyor. İşin acı veren yanı ise işçiler dâhil hiç kimse köle olduğunu kabullenmiyor. Bu kapitalizmin gücü olsa gerek. Konuyu dallandırıp budaklandırmaya gerek yok. Kısacası biz artık öğrenci değiliz ama öğrenci muamelesi görmek istiyor ve bu sebeple yatış bursu talep ediyoruz. Ayrıca çalışıp gizli köle de olmak istemiyoruz.
İçerimizde bir şeyleri savaştırmaktan yorulduk. Zihnimizi toplumsal meseleler dolayısıyla yorduk, umutsuzuz, kendimizi perişan eyledik, derdi dillendirmek ve bir uyanış gerçekleştirmek için bütün imkânlarımızı seferber ettik. Belki çok bir şey değildi ama imkânımızı sonuna kadar zorladık. Toplum için dertlendik. Böyle olmamalı, böyle olmamalıydı dedik. Dediğimizle kaldık. Artık uyumak istiyoruz. Bu sebeple yatış bursunuza talibiz.
Sözün özü meselemiz çok derin ve bu derinlikte biz boğulmaya başladık. Ağrıyan her yerimize bir isim verdik şimdi. Dünya coğrafyasının farklı iklimlerinde ağrıdık ve bu ağrılara alıştık. Beraber yola çıktığımız bazı arkadaşlarımızı yolda kaybettik, bazıları da gönüllü kayboldu. Yılmadık. Kendimizle başka cephelerde kavgaya tutuştuk. Kavgamız büyüdü. Bu iyi bir şey idi ama yetmezdi. Çünkü artık yatmak istiyoruz. Yatış bursu verilsin istiyoruz. Bu sefer profesyonel olarak yatmak ve uzun zaman uyanmamak istiyoruz.
Bize burs vermek isteyen saygıdeğer iş adamları, çok değerli esnaflar ve yukarıda yazdıklarımızdan ötürü aldığı bursu bize bağışlamak isteyen sevgili öğrenciler… Hepinizi çok seviyoruz. Lütfen aylık olarak vereceğiniz burs miktarını ve telefon numaranızı bize gönderin. Biz size döneriz.
Yatış bursu vermek isteyenler için mail adresimiz: editor@edebifikir.com
Ya da bize çağrı yapın biz sizi ararız…
Edebifikir İhtiyar Heyeti
İlgili yazılar
Tembellik Meslektir Derneği Aforizmaları
Erkekler Çalışmaya Mecbur ve Mahkûm mu?
İnsanlık, Geçmişi ve Geleceği Adına Tembelliğe Borçludur
İşe Geç Kalmak Erdemdir
Üşeniyorum, O Halde Boşver
Sözlük Yazarlarının Tembellik Tanımları
7 Yorum