Bugün yine işe geç kalarak çalışma arkadaşlarımın (akıllarınca) ezici ve küçümseyici bakışlarına maruz kaldım. Müdürümün beni sekiz yüz yirmi sekiz kere uyarmasına rağmen dokuz yüz otuz üçüncü kez işe geç kaldım. Peki pişman mıyım? Hayır. Yine olsa yine geç kalırım ve eminim ki kalacağım. Bir tembel, gerekirse işten çıkarılmayı göze alır ve maksimum düzeyde işine kalabildiğince geç kalır.
İşe geç kalmak, geç kaldığın yeri, kişiyi önemsememek demektir. “Sen benim umrumda değilsin!” mesajıdır. Dolayısıyla kapitalizme hizmet eden her türlü sektörel alanda çalışanların işe geç kalması mübahtır. Geç kalmak âsi bir karşı duruş ve durumalış biçimidir. Hatta geç kalmak başlı başına bir erdemdir. İşte bu yüzden geç kalmak, Tembellik Meslektir Derneği’nin temel prensiplerindendir.
Aslında hakiki erdem işe hiç gitmeyip 7-24 durmaksızın uyumaktır ve erdem de işte budur. Söylediklerimin Özel Erdem Hastanesi ile uzaktan yakından bir ilintisi yoktur. Reklam ve propaganda bizden uzak olsun.
O değil de yazarken çok yoruluyorum, parmaklarım uyuşuyor, kollarım ağrıyor, sırtım kasılıyor, ağzımda garip bir yapış yapışlık zuhur ediyor… Bu kadar şeyi yazana kadar uykumdan koskoca bir on dakika çaldım, kıymetinizi bilin ve dediklerimi iyi dinleyin. Erdemlerinize, özünüze, kişiliğinize sahip çıkın! Her insanın özünde tembellik vardır, kimi kandırıyorsunuz? Herkes yatmaktan zevk alır, herkes işe gitmemek ister ve herkes tatil günlerinin hiç bitmemesini ister ancak söyleyemez. Biz söylüyoruz!
Tembellik meslektir!
Yatınız…
3 Yorum