Sözlük Yazarlarının Tembellik Tanımları

Tembellik Meslektir Derneği, üşenmeden sözlüklerde yazı yazan arkadaşları, sadece tembellik ile ilgili görüşlerinden ötürü sever, kollar, acıktıklarında simitlerini alır ama diğer konularda yazmalarına iyi gözle bakmaz ve kınar. Yazmak da neymiş? Gidin yatın. Yazdığınızla yaptığınız bir olsun.

***

Gereken saygıyı göremeyen meslek…

***

Hiç yapmak…

***

İnsana gerçek iç huzuru tattıran eylem…

***

Yapılması gereken şeyleri maksimum erteleyip, minimum enerji harcayarak yapmayı bilme becerisidir. Bu kombinasyona ulaşabilmek ince bir sanat gerektirir. Aslında tembel kişi zor olanı seçmiştir. Bunlar genelde yaşamasını da bilirler.

***

Tembellik nedense itinayla, çalışmanın tersi olarak konumlandırılmış ve haksızlık edilmiştir. Oysa bir başka varoluş şeklini önermektedir. İstek dâhilinde zorunluluktan âzade bir varoluş önerir bize tembellik. Hiç bir şey yapmama hakkına sahip olmak hiçbir şey yapmamak anlamına gelmediğinden bunun kişinin inisiyatifine bırakılmış şekli olduğunu söyleyebiliriz. Diyebiliriz ki yapıp etmelerden kurulu bir hayat tasavvurunun karşısında yapmadıklarıyla var olan bir hayat kurmaktır, yapmamak bazen yapıyor olmaktan çok daha yorucudur, tembellik zor iştir.

***

Kavun ve karpuzun yata yata büyütüldüğü eylem ya da eylemsizlik mi desek!

***

Tembellik, insanın en insani hakkıdır. Emeğin kutsallığı safsatasına karnı tok olanlar özgürlüğü tanımlamaya en yakın duranlardır. Çalıştıranlara iktidar, çalışanlaraysa emeğin kutsallığı, öyle mi? Vakit, nakit değildir! Vakit, hayattır! Hayatına dön. Fazla mesaiye kalma.

***

Tembellik, bütün gün sıkılmadan hiçbir şey yapmadan oturabilmektir. Yattığınız kıyafetleri bütün gün hiç çıkarmamaktır. Tembel bir kişi, bütün gün hiçbir şey yemediğinin farkına bile varmaz.

***

Tembellik, bir kişinin “en büyük buluşlar” türü bir ankete mikrodalga fırın, uzaktan kumanda vs. cevaplar vermesidir.

***

Bu âleme bir giren bir daha çıkamaz.

***

İçinden çalışma isteği geldiğinde oturup geçmesini bekleme durumudur.

***

Tek başına tadı çıkan, paylaşınca bozulan en nadide eylem.

***

Otomatik diş fırçamın pilleri biteli 1 ay olmasına rağmen, normal diş fırçası gibi kullanarak üstüme kitabını yazabilecek kimseyi görmediğim eylem. İnsanı bu denli tembelliğe iten iç hesaplaşma şu şekilde gelişir:
“Şimdi kim açacak o arka kapağı, zaten zor açılıyor…  O pili çıkaracaksan, normal çöpe atılmaz, okula götür pil kutusuna at, ohooooo… Yenisini bulmak lazım kim bilir nerde, en son kumandaya taktıydım zaten onu, biteli bir hafta olmuştu da artık kalkıp TV kapatmak daha zahmetli deyip değiştirmiştim… Bu da fırça sonuçta, aynı işlem değil mi? Bakiim bir fırçalıyım olur ya o da olur…”

***

Çay, kahve ve benzeri içeceklere şeker koyma ve karıştırma derdinden kurtulmak için, bu tur içecekleri şekersiz olarak içmeye başlamaktır. Kendimden biliyorum…

***

“Nefes almak istemsiz refleks olmasaydı onu bile yapmazdım.” sözünü bana söyletmiş, şu sıralar pek bir muhatap olduğum eylemsizlik hali, halsizliği.

***

Bir arkadaşıma çok yakıştırdığım durumdur. Şöyle ki;

İngilizce öğretmeni: Evet çocuklar. Dün verdiğim yeni kelimeleri kullanarak yazdığınız paragrafları okuyalım bakalım. Neydi kelimelerimiz: belt, slipper, glove, umbrella, scarf, coat. Listeden seçiyorum, 1629! Evet yavrum nasıl kullandın kelimeleri?

Arkadaşlar: şştt… olm hoca seni seçti… aloo… Kelimeleri kullanarak bir yazı yazacaktık…
Tembel arkadaş (genelde sıra altında okuduğu kitabı bırakarak yavaşça doğrulur): eee…hmm…i have belt, slipper, glove, umbrella, scarf and coat !
(sınıfın gülmesinden faydalanarak yavaşça sırıtarak yerine oturur, kitabını açar okumaya devam eder)
Öğretmen: Ama … ama … çocuklar bir saniye… Tamam neyse arkadaşınız gibi yapmak yok bir daha…

***

İdealar dünyasında 10 kaplan gücünde ve sonsuz ton ağırlığında olmaktır.

***

Tek rakibim Garfield.

***

Üretken insanın kuluçka dönemi.

***

Mevcut bir “ölçü aleti” bulunan ruh hali. Evet efendim. Nasıl elektriğin akımını, gerilimini ölçmek için avometreyi ya da ısı ölçmek için termometreyi kullanıyorsak, tembellik derecesini ölçmek için de mevcut bir ölçü aleti vardır ve bu aletin ismi sehpadır(ve türevleri; komodin, koltuk üstü vs..). Şahsın sehpa işlevindeki eşyası(platform) ne kadar büyükse/üstü doluysa ve şahsın genel konumuna mesafe olarak ne kadar yakınsa, tembelliğin oranı o kadar yüksektir. Aktif olarak sehpa kullanmayan güruhun tembellik oranı tartışmasız sıfırdır. Tembel adam yerinden kalkmaz. Muhtemel tüm yaşamsal ihtiyaçlarını sehpasında muhafaza eder. Gerekli tüm yaşamsal faaliyetleri ufak el ve kol hareketleriyle idame eder!

(Bilimum Sözlükler)

DİĞER YAZILAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir