Tasavvufî Roman Mümkün mü? Mümkünse Nasıl?
Tasavvuf Konulu Romanlar dosyamızın son yazısını Yunus Emre Özsaray yazdı: “Tasavvufî Roman Mümkün mü? Mümkünse Nasıl?” *** Tasavvufî Düşünce ve Anlatılar
Tasavvuf Konulu Romanlar dosyamızın son yazısını Yunus Emre Özsaray yazdı: “Tasavvufî Roman Mümkün mü? Mümkünse Nasıl?” *** Tasavvufî Düşünce ve Anlatılar
Yunus Emre Özsaray’ın yeni çıkan Distopik Cinnetten Kaçış kitabından tadımlık bir hikâye: Starbucks, Livyatan ve Deniz Kızları *** “Ve tanrı
Oyun Gökyüzünde bulutlar toparlanmaya başlamış… Kapkara bir suskunluk oturuyor dilinin ucuna, sonra gözlerine… Hava koptu kopacak. Susuyor kadın. Huzursuz son
Babam; “Namazı kılıp geliyorum, haydi sen git, bekle beni.” diyor. O camiye giriyor, ben elinden fırladığım gibi koşarak gidiyorum, berber
Yunus Emre Özsaray, bu enfes hikâyeyi Edebifikir okurları için yazdı. *** Çıktım erik dalına Anda yedim üzümü Bostan ıssı kakıyıp
“Göreve atılmak için kim var denildiği zama…” diyordu ki zil çaldı, sesini gürültü yuttu hocanın. Hâlâ bir şeyler anlatmaya devam
Yıl: 2246 Yer: Philadelphia George, son zamanlarda kendini kötü hissetmeye başladı. Bazı şeyler istediği gibi gitmiyor. Tarif edilemez bir huzursuzluk.
“Bir ‘seçmecilik’ örneği[1] olarak: MURAT BELGE yahut Entelektüel Zorbalıktan Fiili Zorbalığa?” Entelektüel birikim maskesi takmış diktatörlüğün tasallutunun ne derece acımasız olduğunu anlamak