Hale Sungur, bizim için ev hanımları ile bir anket yapmış. Ev hanımlarına “Hayattan ne bekliyorsunuz?” sorusunu yönelten Hale Sungur, dosyayı bize gönderirken bir not eklemeyi de unutmamış: “Eğer anketi yayımlamazsanız kısır tarifi gönderirim, ona göre!” Sanıyorum en son ilkokuldayken kısır yemiştik. O günden beri ev hanımlarının neden kısır yaptığını ve yediğini çözemedik. Bu proplemi Hegel’e bırakıyor ve kısır yememek için anketi yayımlıyoruz.
***
Rafiye Türker: Valla ev hanımı olmak çok zor. Evin işleri bir türlü bitmiyor. Devlet bana maaş bağlasın.
Büşra Karaman: Kadının hayattan değil, hayatın kadından beklediklerinin önemini vurgulamak gerekirse eğer; bütün sosyolojik ve akademik yaklaşımlarda kadının emeği değersiz ve görünmez addedilmiş. Çünkü maddi getirisi olmayan bütün işler emek harcanmış sayılmayacağı için değersiz görülmüş. Kadının toplumun yeniden üretilmesi ve kamu gücünün oluşturulmasındaki katkısı ise göz ardı edilmemekle beraber, hak ettiği değeri hiçbir dönemde görmemiş. Şimdi bu tarihsel çözümlemelerden uzaklaşıp güncelleme yapmanın zamanı geldiyse; kadın, hayattan kendi için olmaktan öte çocukları için bir şeyler ister. Çünkü önceliği her zaman çocuklarıdır ve onların mutluluğu onu da mutlu eder. Bu anneliğin, kadını beklendiği şekilde davranmasına yol açan içgüdüdür. Burada hayattan pek de bir şey beklemesi ne yazık ki tam anlamıyla söz konusu değil. Çünkü hiçbir zaman anne olan bir kadın tek başına değildir ve öyleymiş gibi davranamaz, hissedemez, yaşayamaz. Ama “umut fakirin ekmeği” hesabına da bir şeyler yazmam icap ederse; kendimi gerçekleştirebildiğim oranda kendimim…
Gülhanım Çarkçı: Yanlış kişiye sordun bence. Ben öyle yüksek beklentileri olan biri değilim. Önce sağlık sonra da çocuklarımı okutup yetiştirebileceğim düzgün bir hayat.
İsmini söylemek istemeyen bir ev hanımı: Para, para, para…
Şeyma Çekdemir: Şimdiye kadar talebelikten aldığım lezzeti hiçbir şeyden almadım diyebilirim. İlmi derslerimi hayatımın merkezine koyabileceğim derecede sorumluluklarımın hafiflemesini istiyorum ki bu da çok mümkün değil.
Sefa Dartar: Çocuklarımın iyi yerlere geldiklerini görmek. Kendi adıma pek bir beklentim yok. Eşim ve çocuklarımla ilgili tüm beklentilerim. Ama yine de bu gün ne olacak diye merak ederek başlıyorum her yeni güne.
Zeynep Turan: Büyütmek zorunda olduğum çocuklarım, değişmeyeceğine emin olduğum bir eşim var. Bu durumda hayattan kendi adıma ne bekliye bilirim ki?
Nurşah Akdoğan: Özgürlüğüm için bir bilet kesilmesini bekliyorum.
Halime Sağırlı: Uzun vadeli planlar yapmayı sevmem, yakında gerçekleşmesini umduğum bir şey de yok. Genel anlamda hayattan beklediğim pek bir şey yok diyebilirim.
İsmini söylemek istemeyen bir ev hanımı: Tek düşüncem çocuk sahibi olabilmek.
Elif Aydoğar: Sağlık ve huzur.
Hanım Yavuz: Hayattan iman, huzur, mutluluk, sadakat ve başarı bekliyorum.
Fakiye Tuzlukaya: Ne bekleyeyim, can sağlığı, huzur dışında.
Hülya Karaman: Bir beklentim yok. Rabbim acı keder göstermesin. Bu güne kadarki beklentilerim gerçekleşti çok şükür. Bir de hayırlısıyla eşim için bir iş.
Seher Kazan: İlk önce sağlık, huzur ve kaliteli bir yaşam.
Şeyma Perçem: Tabiî ki en başta çocuklar. Gözümün önünde büyümeleri, onların geleceğini hayal etmek en büyük umut benim için. Kendim için bir şeyler düşünmeye dahi fırsat bulamıyorum desem inanır mısın?!
10 Yorum