Edebifikir Kitap Pusulası: Felsefe

Dosyamızın dokuzuncu yazısını Mehmet Erikli hazırladı: Felsefe

***

Giriş

Felsefe, Yunancada arıyorum anlamına gelen “phileo” ve bilgelik anlamına gelen “sophia” sözcüklerinden meydana gelmiş bir tanımlamadır. Düşün bilim olarak da adlandırılan felsefe, ontoloji, metafizik, epistemoloji, mantık, dil, matematik, geometri gibi birçok bilim ve farklı disiplinleri tanzim etmiş bir çatı olarak kabul edilir. Hemen hemen felsefenin ilgisini çekmemiş konu yoktur. Fakat bazı konular derinlemesine ele alınmışken bazıları da sathi bir şekilde irdelenmiştir. Felsefenin adını eski Yunandan aldığımız gibi onun ilk nüvelerini de orada buluruz.

Yunanlılar tarafından “bilgelik sevgisi” olarak tanımlanan felsefe, dönüşme halinde olan Yunan değerlerini tanımlayarak, evren tasavvurunu yeniden kurmanın aracı olarak görülmüştür. Böylece genel olarak dinin ortaya koyduğu evren tasarımına alternatif olduğu düşünülmüş yahut evren tasavvuru oluşturma işini üstlenmeyi denemiştir diyebiliriz. Felsefenin üstlendiği bu görevi yerine getirirken izlemesi gereken yöntem onun en önemli özelliği olarak karşımıza çıkar. Felsefenin yöntemi, şüphe, eleştiri, tanımlama, tutarlılık, sınıflama, ilkelere varma ve genelleştirme gibi özelliklere sahiptir. Buradaki en önemli soru şudur: Felsefî yöntem çerçevesinde ele alınan herhangi bir düşünce, kendisine yöneltilen sorulara cevap veremiyorsa, açıklamalarda çelişkiler varsa, tanımlar ile çıkarımlar arasında tutarsızlıklar oluşmuşsa yetersiz bulunur. Bu yetersizlik, cevabın kesinliğine, sağlamlığına bakılmaksızın tespit edilir. Nasıl yani? Eğer sorulan soru yeterliyse cevabın yetersizliği mesele edilmeyecektir. Bu haliyle felsefeye “iyi soru sorularak ulaşılabilen yer” de diyebiliriz.

Yunan toplumuna ait değerler için “dönüşme halinde” tabirinin kullanılması ezberden değildir. Felsefenin sistematik hale geldiği döneme kadar çok tanrılı yapıya sahip olan bir toplumun, içinden çıkamadığı keskin tartışmalar yaşanmış ve M.Ö 5. yüzyılda Sofistler ile trajedi yazarları tarafından sorgulanarak etkisizleştirilen değer dizilerinin (yani toplum değerlerinin) yetersizlikleri, yeni arayışları başlatmıştır. Öyle denir ki toplumu değer bunalımlarından kurtarmak ve yeni bir evren tasavvuru oluşturmak için filozoflar çaba göstermiş; Sokrates, Platon ve Aristo’nun kaygıları, Yunan toplumunu özellikle de Atina’yı değer bunalımlarından çıkarmıştır. Toplumu oluşturan temel değerleri de felsefe aracılığıyla yeniden tanımlamak ve kurmak istemişlerdir. Varlık, insan, bilgi, yöntem, ahlak, devlet gibi konular mantıkî tutarlılığa dayanan bir model çerçevesinde temellendirilirken tüm bu konuları ele alan üst disipline de felsefe adı verilmiş.

İlk felsefe Aristo tarafından dile getirilmiş; önce metafizik sonra da ontoloji adı verilen varlık anlayışı olarak bilinmiştir. Aristo ilk felsefe deyimini ilk ilkeleri araştırılması anlamında kullanmış. Yunanlılar tarafından yapılan ve hikmet anlayışıyla örtüşen bazı felsefe tanımlarının İslâm düşünürleri tarafından da benimsendiğini görürüz. Felsefe, mevcut olmaları itibarıyla mevcut olan her şeyin bilgisidir. Felsefe, ilahi ve insani olan şeylerin bilgisidir. Hatta felsefe, ölüme sığınmaktır, yani ölümü sevmektir gibi birçok tanım ve yaklaşım geliştirilmiştir. İlk İslâm filozofu olarak bilinen Kindi’ye göre felsefe, insanın gücü ölçüsünde varlığın hakikatini bilmesidir.

Sonuç olarak noktası olmayan bir düşünce sisteminin varlığın tamamına ilişkin sorular sorması, fikir üretmesi ve cevaplar araması sade bir disiplin değil, insanın yaşam pratiğini de ele alan bir düzen fikridir. Bu bakımdan felsefe sadece bir ders değil birçok farklı disiplini bir arada tutan çimentodur.

Felsefe Kitap Pusulası

  1. Felsefe Terimleri Sözlüğü –  Prof. Dr. Bedia Akarsu / İnkılâp Kitabevi
  2. Felsefeye Giriş – Ahmet Arslan / Adres Yayınları
  3. Felsefe Nedir? –  Deleuze – Guattarı / YKY
  4. Felsefe Tarihi – Prof. Macit Gökberk / Remzi Kitapevi
  5. 20. Yüzyıl Felsefe Tarihi – Christian Delacampagne / İş Bankası Kültür Yay.
  6. Batı’nın Kaynakları –  Mark A. Kishlansky / Açılım Kitap
  7. Aydınlanmanın Diyalektiği – Theodor W. Adorno – Max Horkheımer / Kabalcı
  8. Walter Benjamin Üzerine – Adorno / YKY – Cogito
  9. Tehlikeli Rüyalar Görme Yılı – Slovoj Zizek / Encore Yayınları
  10. Felsefe Yapma Sanatı – Bertrant Russell / Guguk Kuşu Yay.
  11. Melez Bilinç – Daryush Shayegan / Metis
  12. Çürümenin Kitabı – E.M Cioran  / Metis
  13. Sisifos Söyleni – Albert Camus / Can Yayınları
  14. Kindi ve İbn Sina Felsefesinin Temel Kavramları – Enver Uysal / Emin Yayınları
  15. İbn Rüşd Felsefesi – Hüseyin Sarıoğlu / Klasik Yayınları
  16. Bidayetü’l-Müctehid – İbn Rüşd / Beyan Yayınları
  17. Aristoteles Felsefesi – Afşar Timuçin / Kavram Yayınları
  18. Aristoteles Felsefesi: Temel Kavramlar ve Görüşler – Muttalip Özcan / Bilgesu Yayıncılık
  19. Retorik – Aristoteles / YKY- Cogito
  20. Nietzsche Paris’te (Fransızların Nietzsche Okuması) – Sadık Erol Er / Otonom Yayıncılık
  21. Güç İstenci – Nietzsche /  Say Yayınları
  22. Varlık ve Zaman Anlama Klavuzu – Kaan H. Ökten / Agora Kitaplığı
  23. Varlık Ve Zaman – Martin Heidegger / Agora Kitaplığı
  24. Kant – Allen W. Wood / Dost Kitapevi
  25. Arı Usun Eleştirisi – Immanuel Kant

 

“Kitap Pusulası” Dosya Yazıları

DİĞER YAZILAR

8 Yorum

  • gerçek merve3 şaka şaka,yolcu , 29/10/2016

    metafizik varlıkları gördüğümüzde iş işten geçmiş olacak o sebepten görmeden inanırız,aklımıza yatsada yatmasada.

  • gerçek merve2 , 24/03/2015

    ben de anlamadım ki… o bir şey mi ben halâ televizyon, telefon,
    bunları düşünüyorum nasıl olabildiğini.

  • sophia , 24/02/2015

    Metafizik kavramlar aklımızla uyuşmadığı halde bu kavramlara neden inanıyoruz?

    • gerçek merve , 24/02/2015

      Metafizik kavramlar çok genel bir ifade. Bununla kast edileni din açısından değerlendireceksek eğer, müslüman olduğumuz için inan, iman et deniyor ve biz de böyle yapıyoruz. Zaten inanmayan inanmıyor. Ki insanlık neyi kaynak alacağını tartışıp durmuş asırlardır.

      Aslında metafizikle fiziğin de bir bütün olduğunu es geçmemek lazım.

    • sophia , 23/03/2015

      cevap için teşekkür ederim.. bir sorum daha olacak: materyalistlere göre tanrı nerede?

    • gerçek merve , 23/03/2015

      rica ederim ne demek. materyalistlere göre tanrı nerede değil, tanrı yok. gerçi kendilerine sormak lazım. materyalist değilim,hiç olmadım. amerikalı değilim gibi oldu bu.

    • gerçek merve , 24/03/2015

      ben de bi soru sormak istiyorum merve hocam,
      şimdi nasıl oluyor da dünya yuvarlak olduğu halde üstündeki denizlerin suyu uzaya dökülmüyor?
      yerçekimi bunu açıklamaya yetmiyor çünkü.
      denizçekimi olsaydı, olabilirdi.
      siz bu konuda ne dersiniz acaba hocam?

  • Ahmed , 28/10/2014

    Her kitap da okunmaz ki.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir