Edebifikir olarak, “Noel Baba dürüst birisi olsa kapıdan girerdi” sözleriyle gündeme gelen Keşan Müftüsü’nü destekliyoruz.
•••
Noel Baba’nın derdi nedir? Bu adam neden bacadan, pencereden giriyor da kapıdan girmiyor?
Öncelikle meseleyi kapı, pencere, baca üçgeninde değerlendirelim. Kapı, doğu toplumunda mahreme girilen bir giriştir. Genellikle dış kapı ve iç kapı olmak üzere 2 kapı vardır. Edep buradan başlıyor. Bir eve girmek için öncelikle ana giriş kapısını tıklatmanız lazım. Açıldığında yavaş adımlarla ikinci giriş kapısına gelerek tekrardan kapıyı tıklatmanız lazım. Kapıdan girişin bir adabı olduğu gibi, kapı tıklatmanın da bir adabı vardır. Ecdadımız kapı tokmaklarını bile düşünerek ne kadar ince bir şey yaptığının farkına varabiliriz. İki tokmaklı kapıları görenler bilir. Biri tok ses çıkartır, diğeri ince bir ses. Tok ses çıkartan tokmağı erkekler çalar, ince sesli olanı ise bayanlar. Ev ahalisi de buna göre gelenin erkek mi kadın mı olduğunu anlar ve ona göre hareket eder. Noel Baba’nın izinsiz girmesi bu yüzden mümkün değildir. Adam gibi kapıyı 3 kere tıklatıp ev sahipleri müsaitse öylece girmesi gerekir.
Pencere boyutundan bir değerlendirme sunacak olursak, pencerelerimiz perdelerle doludur. Güneşlik ve tül olmak üzere biri kalın diğeri ince perdedir. İçerden açılan bir sisteme göre işlerler. Yani dıştan açılması mümkün değildir. Bu da dünyanın kirinin ve başka şeylerinin içeriye ev sahibinin rızası olmadan girmesini engeller. Doğu toplumu pencereyi önemser ve pencereden bir dünyanın zamanını anlarlar. Noel Baba’nın bu yüzden pencereden de girmesi mümkün değildir.
Baca boyutundan değerlendirecek olursak; artık evlerimizde ocaklar yok.(burada ocaktan kasıt şömineye benzeyen ve içinde odunla yemek pişirilen yerdir) bu ocakların kalkmasıyla sobalı evler oluşmaya başladı. Soba borusu kadar bir baca yaparak evler gelişti büyüdü. Artık sobalar bile çoğu yerde kalkmaya başladı. Doğalgazlı evlere baca deliği de gereksiz görüldüğü için bırakılmamaya başlandı. Bu yüzden çağdaş ve modern ev sisteminde de Noel Baba’ya yer yok artık.
Burjuva kesimi bu geleneği sürdürebilen insanlar olabilir yine de. Sırf Noel baba gelecek diye kocaman bacalı şömineler yaparak içinden geçilebilen bir şekilde yaptırabilirler. Bu da parayla alakalı bir iş.
Sonuç olarak şu çıkıyor: Noel Baba’nın derdi ceplerimizle açıklanabilir. Zengin olan birine gider Noel Baba. Fakirin evinde asla ve asla işi yoktur. Zaten onun sığacağı genişlikte bir bacası da yoktur. Noel Baba’da burjuvalara yalakalık etmek ve onları sevindirmek için evlerine izinsiz girer. Burjuva kesimi de bundan memnundur. Oysa teneke evlerin, kuru fasulye ve soğanın mümkün mertebe yoğun bir şekilde tüketildiği bir eve bırak babasını noelin bile girmesinin imkânı yoktur. Çünkü eve izinsiz girer bir insan mahremiyet sınırlarını aşmıştır.