Edebifikir için milat 6 Ekim 2012 tarihidir. Evet, her şey iki bin on ikinin ekiminde başladı. Bu tarih sadece Mustafa Çolak’ın evlilik tarihi değildi. Bu tarih bir akımın başlangıcı, devrimci duyguların kendini romantizme bırakmasının da tarihiydi.
Daha sonra ne mi oldu? Sırayla Ömer Ertürk, Davut Bayraklı, Aydoğan K, Mehmet Erikli, Emre Baştuğ, İbrahim Halil Aslan ve Raşit Ulaş evlendi. Yetmedi Elif Bayır, Bilal Can ve Mehmet Raşit Küçükkürtül nişanlandı. Yetmedi Abdullah Karaca da zihnen evlendi. Evlenen yazarlarımızın bir kısmı yazıyı bıraktı ve biz de onları yazarlıktan çıkardık. Mustafa Çolak’a bu durumdan bahsettiğimizde bize söylediği şu sözleri tarihin unutmamasını istiyoruz;
“Yazarlık da neymiş abi. Beni Sulhi Ceylan zehirlemişti ama çok şükür gerçeği gördüm ve evlendim. Evlenince ilk işim kitaplarımı elden çıkarmak oldu. Sonra bir ev aldım ve daha sonra da bir araba. Şimdiki hedefim ise yazlık almak. Meğer mutluluk alışverişteymiş. Size de öneririm. Artık tek derdim taksitlerimi ödemek. Varlık, yokluk, dünyaya karşı durumum, ne olacak memleketin hali gibi meseleleri kafamdan attım. Oh be dünya varmış! Düşünmek insan sağlığına zararlıymış, bunu geç de olsa anladım. Size de tavsiyem acil olarak kitaplarınızı satmanız ve helal süt emmiş biriyle evlenmenizdir. Zaten açtığım yoldan neredeyse tüm Edebifikir yazarları geldi. Bir Sulhi bir de Serdar kaldı. Muhammet Emin Oyar da var ama onun sürekli yurt dışına çıkmasından işkilleniyorum. Bahadır Dadak ve Celal Kuru da var diyeceksiniz ama durun. O ikisi ilk fırsatta evlenecekler. Duyumları aldım. Sulhi’de turşu kurar artık. Bunları söylemek istemiyordum ama beni siz tahrik ettiniz. Bir dakika telefonum çaldı. Bana müsaade eşim çağırıyor. Gitmeden söyleyeyim, bizim ufaklığın sünnet düğünü var bu yaz. Altınları alıp gelin. Malum taksit ödemelerim var.”
Geldiğimiz noktadan arkamıza baktığımızda durumun gayet vahim olduğu su götürmez bir gerçek olarak önümüzde duruyor. Emre Baştuğ artık şiir okumuyor. Davut Bayraklı çocuğuna Trabzon forması almakla meşgul. Ömer Ertürk sigortalı bir iş derdinde. Raşit Ulaş duruldu. İbrahim Halil Aslan’ı unuttuk, yani bize kendini unutturdu. Diğerlerini de siz anladınız işte, bize tek tek saydırmayın.
Bu arada Mükerrem Mete’den bahsetmek istiyoruz. Edebifikir yazarlarının evlenmesinin ardında onun olduğunu düşünüyoruz çünkü. Kıvrak zekâsı, Henri Kissincer’a taş çıkartacak planları, Lou Andreas Salome’yi bile elinde oynatacak istihbarat bilgileri sahibi Mükerrem Mete… Tarihin Mükerrem Mete’yi de yazmasını istiyoruz.
Artık dünyanın gürültüsü ile yaşıyoruz, bizi baştan çıkarmaya bir karanfil yetiyor. Umarsız günlere uyanıyoruz, su yolunu nasılsa buluyor. Şehirler varlığımızı kaldıramayacak kadar yorgun, yağmurlar artık yıldızlarla yağıyor. Dizginsiz atlar artık koşmuyor, sonuçsuz bir boşluk oldu günlerin arkasından kovaladığımız. Bir kelebeğiz ki örümcek ağına yakalandık. Rüzgârda umutlarımız uçuşuyor. İlk taşı Çolak attı. Meğer her birimiz ilk taşı bekliyormuşuz.
Gecenin en karanlık noktası günün aydınlanmasına en yakın andır vesselam…
Edebifikir İhtiyar Heyeti
5 Yorum