Her şey aklımızı başımızdan alacak bir şey aramakla başlamıştı. Buna mecburduk çünkü dünyaya sabretmek hiçte kolay değildi. Bir şeyler yapmalı ve aklımızı başımızdan almalıydık. İlk aklımıza gelen Kadıköy sokakları oldu. Belki orada aklımızı başımızdan alacak o şeyi -her neyse- bulabilirdik. Ama olmadı. Biz de şiire tutunduk böyle anlarımızda. Evde, işte, buluşmalarımızda ve sokaklarda şiirler okuduk. Okudukça bir şeylerin değiştiğini farkettik. Sanki değişen bir şey vardı. Sanki şiir aklımızı başımızdan alabilirdi. Biz de madem öyle Aklımızı Başımızdan Alacak Şiiri aramaya başladık. Bu yıl ise bu etkinliğimizin beşincisini düzenledik. Her yıl aradığımız şiiri buluyor ve yıl boyunca aklımızın başımızda olmamasının güzelliğini yaşıyorduk. Ama bu sene olmadı. Etkinliğe gelen şiirler içinden aklımızı başımızdan alan çıkmadı. Acımız büyüktü. İnanın ağlamak istedik.
Sonra ne mi oldu? Oturduk ve sert bir metin yazdık. Yazdık çünkü acımızın büyüklüğünü hissetmenizi istiyorduk. Yoksa, kimseyle değil sadece kendimizle problemimiz vardı. Metni yazarken bu sebeple sert ifadeler kullandık. Hatta kullanmışız, farkında bile değiliz. Sonra ne mi oldu? Bize kızan, darılan, sitem eden ve hatta küfür eden mailler aldık. Sosyal medyada son derece eleştirildik. Şiir gönderen arkadaşlarımızı kırmıştık, niyetimiz bu olmasa dahi.
Sonra ne mi oldu? Yazdığımız metnin, anlaşılmak isteğimizin bir sonucu olduğunu fark ettik. Abartmamız bundandı. Abartıyorduk çünkü acımızın, bizi okuyanlara da geçmesini istiyorduk. Abartıyorduk çünkü bu dünyaya maruz kalmak çok zordu. Ve abartıyorduk çünkü abartmamak elimizde değildi.
Sonra ne mi oldu? Mevlana hazretlerinin şu sözünü hatırladık. “Kâbe, Azer’in oğlu Halil İbrahim’in (a.s.) yaptığı bir binadır. Kalp ise, yüce Allah’ın nazargâhıdır. Bu sebeple, bir gönül yıkmak, bin kâbe yıkmaktan daha eşeddir.” Oturup düşündük, evrenin merkezi ve dahi gözbebeği insandı ve bizim Hazreti İnsan’ı kırmaya hakkımız yoktu. Yere göğe sığmayan Allah, kulunun kalbine sığardı. İnancımız böyleydi. Ve bir karar verdik. Kırılacak bir şey varsa o da kendi EGO’muzdu. Bu sebeple Aklımızı Başımızdan Alacak Şiiri Arıyoruz etkinliğinin sonuç metnini siteden kaldırıyor ve tüm şiir gönderen okurlarımızdan özür diliyoruz.
Edebifikir
30 Yorum