Edebifikir Basın Açıklaması
Gün geçmiyor ki Türkiye’ye Edebifikir‘in kurumsal şahsı nezdinde yeni bir saldırı gerçekleşmiş olmasın. Mustafa Çolak‘la başlayan Edebifikir’in yaklaşık bir buçuk yıldır maruz kaldığı saldırıların da bir muhasebesinin yapılacağı “Edebiyat ve Evlilik” başlıklı tartışmalı panel, dış mihraklar ve onların içerideki işbirlikçi uzantıları vasıtasıyla akamete uğratılmaya çalışıldı.
Çalışıldı diyoruz çünkü Edebifikir’in mücadelesi, bir günün iki günün meselesi değildir. Bizim mücadelemiz, salonlarla ve miting alanlarıyla sınırlı değildir. Bu hakikati bilen, nefsinde bîhakkın yaşayan kimseler Edebifikir’in mücadelesinin her satıhta ve her lahzada mütemadiyen devam etmekte olduğunu iyi bilirler.
Durulmak bilmez Türkiye gündemini bizi engellemeye çalışmakla bir kere daha kargışlayanlar şunu bilsinler ki savunmada değiliz, her dakika onların burçlarından bir taş düşürmekle meşgulüz. Anadolu bozkırlarından Bilal Can‘ın kaleminden kelimeler fışkırmaya, İstanbul surlarından Mehmet Raşit ve Sulhi Ceylan‘ın cümleleri her an her dakika taşmaya devam etmektedir. Edebifikir’in yürüyüşü sokaklara inen taze bir yağmurdur.
Gönül fakiri kimseler 4 Ocak cumartesi günü tarihî yarımadada uğradığımız saldırının bizler için yıkım olduğunu sanıyorlar. Aile ve Sosyal İşler Bakanlığı‘na kümelenmiş uluslararası mihrakların ve Edebifikir’in öngördüğü sosyal hayatın karşısında olanların çabasıyla atılan yumruk, sizlere haber veriyoruz ki gücümüze güç katmıştır. Çöldeki bir kum tanesinin yerini oynatmanın dünyayı değiştirmek ama ihtilal yapmanın kısır döngüyü devam ettirmek olduğunu duyabilen kalp sahipleri, eylem ruhunun asaletini terennüm edenler müsterih olsunlar.
Cumartesi günü yapılan saldırıyla gördük ki teknolojinin azizliğine uğranmaz, teknolojinin garabetine şahit olunur. Bizler davamıza Keban Barajı‘ndan gelen elektrikle değil, birbirimize ısmarladığımız çayın kokusuyla bağlıyız. Firuzağa Camiinde kılınan ikindi namazında ressam İlhami Atalay‘ın sarığına gözlerimizin değmesi, sakallarının Divanyolu‘na akıp gitmesi eylemdendir.
Çok bilendik… Haftayı bekleyemiyoruz.
3 Yorum