7 Ekim Sabahı Okurlarımız

7 Ekim Dünya Edebifikir Günü sabahında okurlarımızın yaşadıkları…

***

Merve Akçetin

Sabah uyandığımda elimi yüzümü yıkarken, kahvaltımı ederken aklımda hep aynı soru: Acaba ne giysem? Gardırobumun altını üstüne getirip krem kazağımı, bej eteğimi, kahverengi kabanımı giydim. Çantayla ayakkabıları da uydurdun mu bugünkü kombin tamam demekti. Koşa koşa otobüse yetiştim. Hayret! Boş yer vardı. İlk defa benden küçüklerin “Abla, buyur gel otur.” hakaretvarî cümlesine maruz kalmadan oturarak okula gidecektim. Şimdi “Kuzucuklarım beni bekler.” gibi romantik bir cümle kurmak isterdim ama hiç içimden gelmiyor. Öğrencilerimin hepsi koç gibi maşallah. Bu yolculuğu değerlendirmek için kitap okuyabilirdim. Çantamda Nizamî’nin Leyla ile Mecnun’u vardı. Birden yandaki dedektif gibi bakan teyzeler gözüme ilişti. Şimdi, bu Leyla, Mecnun’unu arıyor derler diye okumaktan vaz geçtim. En iyisi müzik dinlemekti. Elimi çantama daldırdım. Neyi ararsan onu bulamayacağın şeyin adıydı çanta. İkinci kez bir sondaj makinesi gibi elimi içinde gezdirdim. Sonunda kırk yerinde kırk düğümle elime geldi. Düğümleri tek tek çözdüm. Koltuğa yaslandım. F. D’yi açıp dinlemeye başladım. Otomatik olarak geçtiği şarkının müziği yabancıydı. Acaba kimdi? Telefonun ekranına baktım. Bir de ne göreyim? Teoman. 7 Ekim Dünya Edebifikir Günü için şarkı bestelemiş. Tam şarkının sözlerine girecekti ki, bir el omuzuna dokundu. “Kızım kalk, okuluna geldin.” Gözlerimi açtığımda o dedektif teyzelerden birisi başımdaydı. “Bir haftadır seni takip ediyorum öğretmen hanım. Maşallah pek güzel pek akıllı uslu bir kıza benziyorsun, parmağında yüzük de yok, sanırım bekarsın, şeyyyy benim bir oğl..” der demez, sizin de 7 Ekim Dünya Edebifikir gününüz kutlu olsun deyip koşarak uzaklaştım. Ardımdan, “İyi hoş kız da sanırım biraz kaçık” dediğini işittim.

Ferhat İnan

Ferhat, fakülteye metroyla giderken vagonda cirmi kadar yer kaplamaya çalışıyordu. Işığa kavuşmak için bindiği asansörde sağı solu başkalarının gövdeleri ile çevrili bir haldeydi. Nereye dönse retinası on altı milyon insanın hücumuna uğruyor gibi geliyordu. Kalabalıkta yürürken günlerden 7 Ekim olduğu hatırına geldi. Hatırlamadan evvel sekiz milyar benî âdemden biriydi. Edebifikir’in genç ihtiyarlarının (kendilerine böyle diyorlar) arasında bir genç olmaktan duyduğu haz, suratında belirdi. Bu ayrıcalıklı bir şey! Birkaç saniye sonra sanki narkozun etkisi geçmişti. “Yaşamak deriz -oh, dear- ne kadar tekdüze” mısraı çınladı kulağında. Kitap, kaygı ve insanlardan oluşan bir döngü. Ama hayır akşam olsun Edebifikir yazarlarının 7 Ekim sabahlarını okuyacaktı. Hayat katliamlar yüzünden sıradan değildiyse; hayatı da Edebifikir “yüzünden” tuhaftı.

Emine Metegil

Telefonu açtığımda Edebifikir’den bildirim geldiğini gördüm. Bu içi geçmiş adamlar yine ne paylaştı diye baktığımda “7 Ekim Dünya Edebifikir Günü kutlu olsun” cümlesini okudum. Dünyanın da bundan haberi vardı zaten deyip, diğer bildirimlerin arasında gezinmeye devam ettim. Ama nedense kendimi tutamadım ve Edebifikir’in hactag’ini tıkladım. Aman Allah’ım… Hakikaten dünyanın her yerinden 7 Ekim’e dair kutlama mesajları yağıyordu. Burada bir terslik vardı ama bir türlü çözemiyordum. Japonca mesaj atanlar mı ararsın, Rusça selam çakanlar mı! Edebifikir, Jack Dorsey’i mi kafaladı diye düşünmeye başlamadım değil. Dünya ne zamandır yazar ve şairlere ilgi duyuyordu. Hem de Türkçe yazan. Bir yandan işi çözmek için ısrarlar twetleri okumaya devam ediyordum. Allah’ım kafayı yiyeceğim. O an aklıma, 7 Ekim tarihinde dünyada meydana gelen olayları araştırma fikri gelir gelmez Google’a “7 Ekim” yazdım. İngiltere Kralı III. Edward’ın, Fransa tahtında hak iddia etmesiyle 116 yıl sürecek Yüz Yıl Savaşları başlamış bugün. İngiliz kâşif Kaptan Cook, Yeni Zelanda’yı keşfetmiş. T.C. Resmî Gazete yayına başlamış. Doğu Almanya kurulmuş. Barkodun patenti alınmış. Fiji’de cumhuriyet ilan edilmiş. Sinema oyuncusu Arnold Schwarzenegger, Kaliforniya Valisi seçilmiş. Türk müzisyen, türkücü, sinema ve dizi oyuncusu Yavuz Bingöl ve İsveçli şarkıcı ve oyuncu Charlotte Perrelli doğmuş. Sennur Sezer ve Safiye Erol vefat etmiş. Daha neler neler, hepsini yazsam kırk sayfa tutar. Ama Bir türlü Edebifikir ile ilgili bir haber göremedim. “Sanıyorum Edebifikir’i görmezden gelmiş ve değerini bilememişim” diyecektim ki birden Rumeysa aradı. Telefonda nedense gülüyordu. “Sana şaka yaptık. Telefonuna Edebifikir virüsü yerleştirdik!”, dedi.

N. Cihan Karakurt

N. Cihan Karakurt, 7 Ekim sabahı karantinanın 8. gününe kızının ağlamasıyla uyandı. Eşi malum hastalıktan dolayı kızı ile çok ilgilenemediğinden mama hazırlamak için mutfağa koştu. Kızı mutfaktan gelen seslerin mama hazırlama sesleri olduğunu fark edip ağlamasını artırdı. Bunu sırf muziplik olsun diye yapıyordu. Babası mamayı bir an evvel hazırlama telaşı içinde bugün eşine ne hazırlasa diye de düşünmeden edemedi. Zerdeçal ve zencefil garantiydi. Mamayı kızına götürdü ve onun nasiplenişini izledi. Bir yandan da telefonundaki bildirimlere baktı. Bugünün 7 Ekim Dünya Edebifikir Günü olduğunu görünce az önce mutfakta içine düştüğü ne hazırlasam derdinden kurtuldu. Çünkü Edebifikir simit ve çay demekti. Böylece zahmetsiz bir sofra kurup simit ve çay arasındaki hakikatin farkına varmanın mutluluğunu yaşadı. Ardından bir tweet atarak 7 Ekim Dünya Edebifikir Günü’nü kutladı.

Abdussamed İsak

7 Ekim sabahı gözlerimi açtığımda gördüğüm ilk şey, okula gitmek için hazırlanan oda arkadaşımdı. Bakışlarımın isabet ettiği yerde birçok nesne vardı. Fakat ben neden ilk olarak arkadaşımı gördüm? Acaba, sürünün içinde kaybolmuşken sistemin beynime çivi gibi çaktığı bir put olan “çalışmak”tan dolayı mı?

Çalışmak. Ama niçin?

Bir şeyler tüketebilmek için para kazanmak. Para kazanmak için işe girmek… diploma… evlenmek… baba olmak ve ölmek..

Ama niçin?

Göğsüm daraldı. Bakışlarımı dışarıya yönelttiğimde gördüğüm ilk şey mavi gökyüzü ve beyaz bulutlar değildi. Gördüğüm ilk şey yine “çalışmak”tı. 4 şeritli yolda, 4 tekerlekli arılar çalışmak için zamanı satıyorlardı. Yani tüketmek için tüketiyorlardı. Ama tükenen hep insan oluyordu.

Günaydın, dedi arkadaşım.

Günüm aydınlık olmalıydı.

Aydınlık

Aymak…

Bakışlarım hemen duvardaki takvime gitti.

İlahî bir sevk olarak hareket eden gözlerim birden parladı:

Bugün 7 Ekim dostum, 7 Ekim!

Dünya Edebifikir günü!

Günüm aydınlandı, 23.59’a kadar.

Abdülmelik Keskin

Abdülmelik; 2021’in 7 Ekim sabahına uyanırken aslında bugünün, yaşadığı günler içerisinde maddi olarak en zengin günü olacağının farkındaydı ama nereden bilebilirdi bir gün sonra bu zenginliğin yerini yoksulluğa bırakacağını. 7 Ekim hem ilk maaşını aldığı hem de ilk maaşının büyük bir kısmını borçlarına ödediği gün olarak hafızasına yer etti.

Bir yandan artık yataktan kalkıp işe gitmesi gerektiğinin mecburi ve can sıkıcı farkındalığı diğer yandan ise öğrencilik yıllarının o zararlı ama kimseye zararı dokunmayan alışkanlığı ile telefonu eline alıp kurcalarken, saatler sonra Sulhi abisinin Edebifikir sosyal medya hesaplarından “Dünya Edebifikir Günü” dolayısıyla çevresindeki herkesi bildirim tacizine tutacağından da habersizdi.

Yatağından kalktı, işine gitti ve birkaç saat taciz atışları başladı. Bir yandan “yav ne günmüş be kardeşim, ne gerek var illa bir güne kutsiyet atfetmeye” diye düşünüyor diğer yandan da Edebifikir sosyal medya hesaplarını etiketleyerek paylaşım yapan sevdiği insanların birlik ve beraberliği onda aidiyet duygusunu kamçılıyordu ve bu durum hoşuna gitmiyor da değildi. Birlik ve beraberlik için bir güne kutsiyet atfetmeye gerek yoktu belki ama gün, bu birlik ve beraberlikten dolayı kutsiyet kazanmış oluyordu.

Cenk Baran

Yastığın altında sürekli titreyen telefonu sinirle elime aldım. Uykusuz geçen gecenin sabahında uyandırılmak bana göre değildi. Arayan İbrahim’di. “Kahveye gelirken tütün al” dedi, “bitti” dedi, “sigarasızlıktan bittim” dedi. Kaç paket alacağımı sormayı unutarak telefonu kapattım. Yavaş yavaş yatağın kenarında vücudumu yeni güne hazırlayacak, dimağımı açacak Edebifikir sitesine girdim. Bugün 7 Ekim Dünya Edebifikir Günü’ydü. Unutmuş olmamın utançlığını gizleyerek tütüncünün bugüne özel olarak indirim yapabileceği düşüncesiyle hemen kıyafetlerimi giyip dışarı çıktım. Aklımda dönüp dolaşan Sabahattin Kudret Aksal’ın şiiri…

“Yaşamak güzel şey sahiden
Sabahleyin evimizin kapısından
Sokağa adım atmak
İlk kahveyi
İlk sigarayı içmek”

Tütüncüyle imtihanımı anlatmak istemiyorum. Poşetle beraber aldığım 7 paket tütünü İbrahim’e hemen ulaştırmam gerekiyor. 7 Ekim Dünya Edebifikir Günü’nü böyle kutlayacakmış. Gerçekten garip bir insan.

Bugünü ve diğer tüm günleri en iyi değerlendirmek için İbrahim’le ritüel vakti. Tüm Edebifikir okurlarının 7 Ekim Dünya Edebifikir Günü kutlu olsun.

İbrahim Orhun Kaplan

Uzun süredir zihnimde gezinen bir düşüncenin, nihayet ilk adımını atacağımdan sabah 5.30’da çalan alarmın sesine tebessümle uyandım. İçimde çalkalanan müthiş gururun beni ele geçirmek üzere olduğunu fark ettiğimde ise Serdar Ortaç’tan bir şarkı mırıldanmaya başladım. Bu parçanın ezberimde olmasından dolayı kendimi kınayarak, beni ele geçiren gururu kıracağımı düşündüm. Her ne kadar başarılı olamasam da şarkının ritmi içimdeki gururla bir ahenge bürünmeye başladı. Müdahale etmenin beyhude olduğuna kanaat getirerek akışına bıraktım. Zaten bu durumun bilinçdışı gerçekleştiğine inanıyordum. Tam bu sırada bilinç ve dışının nasıl bir terkip olduğunu düşünmeye koyulacakken otobüs saatinin yaklaştığını fark ederek vazgeçtim. Otobüste, geceden kaydettiğim Dünya Edebifikir Günü afişlerini sosyal medya hesaplarımdan paylaşarak bu özel günü ihyâ etmenin hak edilmiş huzuruna kollarımı açarak güneşin doğuşunu seyrettim.

DİĞER YAZILAR

3 Yorum

  • Deli mi ne , 07/11/2021

    7 ekim dışında iki günümüz daha var unutmayın. Biri 8 Kasım yani yarın. Nedir 8 Kasım? Dünya Deliler Günü yani bizim günümüzz. Bir diğeri ise 10 ağustos. O ne ola ki? O daa Dünya Tembeller Günüü o da bizim günümüzz. Tembellik Meslektir derneğine sevgilerle. Bu iki günü de kutlamanızı istiyorum. Yarın sosyal medya hesaplarınızda günümüzü kutlarsanız mutlu oluruz.

    • Deli mi ne , 07/11/2021

      Bir dee bana dua edin. Yarın iki vizem var. Biri 10 kredilik diğeri 2. Deliliğin şanından olduğu için ikisini de son güne bıraktım yani bugüne. 10 kredilikten kalırsam sınıf tekrarı yapıcam bir daha. Diğerini zaten 3.ye alıyorum sorun yok :)

  • nalbant çırağı , 11/10/2021

    gece uyandım. sabahı bekledim. sonra uzun yol. trafik. okul. derste siteden bir elin beni bulup kurtarmasını isteyerek siteye baktım. ama ne fayda! edebifikir bir tık yakında gibi görünse de aslında çok çok uzaktı. bu yüzden edebifikir gününde bu güne özel hiçbir şey hissedemedim.”işte herkes kendi mahşerinde kendi yalnızlığında”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir