Sezai Karakoç dosyamızın altıncı yazısını Mücahit Emin Türk yazdı.
“Kemmiyet mi, keyfiyet mi?”
***
1950’den beri kalemiyle kendi halkına yol göstermeye çalışan, modern zamanın çarklarına kapılmadan yürüyen, halkına yabancılaşmayan ve Türk düşünce dünyasında büyük izler bırakmış olan Sezai Karakoç, sadece şair kimliğiyle ön plana taşınıyor ve bu nedenle de, şairliğinin ardındaki entelektüel birikim ve bir İslam münevveri duruşu da doğal olarak dikkatlerden kaçırılıyor. Kanaatimizce bu bir oyun ve önüne arkasına bakıldığında bu oyun bilinçli olarak sahneleniyor. Aslında Sezai Karakoç’u bugün dünden daha da önemli kılan şey, durduğu yer ve savunduğu değerlerdir. Türk şiirinde tartışmasız bir üstat olan Karakoç, şairliğinin yanında düşünür kimliğiyle de karşımıza çıkıyor ve çağımızın hastalıklarına bir yazar, bir münevver duyarlılığıyla çözümler arayıp sunuyor. Peki, sahip olduğu büyük entelektüel birikimi kitaplarına yansıtan ve gençliğe yol gösteren, onlara gidilmesi gereken istikametin haritasını çıkaran Üstat Karakoç acaba neden sadece bir şair olarak anılıyor?
1997 yılında iki genel seçime katılmadığı gerekçesiyle “Diriliş Partisi” kapatılan Sezai Karakoç, siyasi mücadelesine on yıl zorunlu bir ara verir. 2007 yılında kaldığı yerden devam etmek için yeniden siyasete girer ve “Diriliş Partisini” bu kez “Yüce Diriliş Partisi” adıyla yeniden kurar. Siyaset sahasına inen Karakoç konuşmalar yapar, mülâkatlara katılır. Kendisine imkân verilen her sahada düşüncelerini ve siyasi fikirlerini açıklar. Hatta bu konuşmaların bir kısmını daha sonra kitaplaştırır. İlk Diriliş Partisi dönemindeki konuşma ve röportajları kitaplaşırken, kitaplaşmayan kısımları da bugün için video kayıtlarıyla muhafaza edilmekte. Daha sonra Yüce Diriliş Partisini kuran Karakoç, konuşma ve röportajlarına burada da devam eder. Sezai Karakoç, şu an için her Cumartesi akşamı Yüce Diriliş Partisi İstanbul İl Başkanlığında ülke ve dünya gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulunuyor. İstediğiniz gibi gidip üstadın konuşmalarına iştirak ederek onu dinleyebilir ve çayını içebilirsiniz.
Sadece şair kimliğiyle bir kitlenin zihninde yer ettirilmeye çalışılan Sezai Karakoç’u parti toplantılarında dinlediğinizde, şair kimliğinin arkasındaki entelektüel birikimi görmek sizi şaşırtacaktır. Üstadın dünya gündemine ve ülke siyasetine ilişkin tespitleri ve değerlendirmelerini duyunca, meselelere farklı bir pencereden de bakılabileceğini bir kez daha göreceksiniz. Belki bu dediklerimizi yaptığınız zaman, bizim kendimize sorduğumuz en önemli soruyu siz de kendinize soracaksınız. “Sezai Karakoç Neden TV’de Yok?”
Bu sorunun belki birden çok cevabını burada yazabiliriz ancak biz meselenin sadece bir boyutuna değineceğiz. Bu konuda bizim şahsi kanaatimiz, Sezai Karakoç bilerek halkın gözünden kaçırılmaya çalışılıyor. Bu durum o kadar akıllı bir şekilde yapılıyor ki, bunu anlamak için de meseleyi çok iyi tahlil etmek lazım. Zira devamlı kendisine ödüller verilen, hakkında her sene sempozyumlar düzenlenen bir şairden bahsediyoruz. Şair kimliği ön plana taşınan Karakoç’la söyleşi ve röportaja gelenlerin genel olarak kendisiyle edebiyat ve şiir konularında konuşmak istediklerini biliyoruz. Ancak Karakoç’a siyasi fikirlerini, parti olarak Türkiye’nin meselelerine bakış açısını, dünya gündemini nasıl değerlendirdiği gibi konularda sorular sorulmuyor. Eğer bu tavrı birkaç kişi yapıyor olsa, bunu iyiye yorar ve “herkesin aklına gelmiyor demek ki!” diyebilirdik. Ancak bu ülkede bu kadar siyasi ve sosyal oluşumla birlikte yüzlerce sivil toplum kuruluşu bulunuyorken meselenin bu tarafının herkesçe atlanıyor olmasını nasıl izah edeceğiz, bilemiyorum.
Kendisinin sadece fikir açıklama derdinde olmadığının bildiğimiz Karakoç, eğer sadece fikirlerini açıklayacak olsaydı geçmişte olduğu gibi yine gazete ve dergi çıkarır, kitap basmaya da devam ederdi. Ancak bugün için Sezai Karakoç portresine bir bütün olarak baktığımızda onun bu çalışmaları geçmişte yaptığını biliyoruz. Hali hazır da yine kitap çıkaran Karakoç, Diriliş Partisini kurduğu yıllarda yaptığı konuşmalarını da “Çıkış Yolu” ismiyle kitaplaştırmıştı. Yani bir yazar olarak hâlâ çalışmalarına devam ediyor, bunun yanında bir parti genel başkanı olarak da her hafta düzenli konuşmalar yapıyor. Bu konuşmaları daha geniş bir kitleye ulaştırmak için de partinin resmi internet sitesinden yayınlıyor.
Sonuçta bir münevver olarak önümüzde duran Sezai Karakoç sadece edebiyatçı ya da şair kişiliğiyle değerlendirildiğinde, ondan istifade etmemiz gereken noktaları bizzat biz, kendi elimizle kapatmış, körleştirmiş hatta kısırlaştırmış oluruz. Bizim burada ortaya koymaya çalıştığımız şey, Karakoç parti kurdu diye herkes bu partiye teveccüh göstersin, onunla ilgilensin değildir. Bu nasıl yanlış bir yaklaşım olursa, bu kadar derin bir âlimin, değerli bir şairin, büyük bir düşünürün, bir İslam münevverinin sadece bir yönünü görmek de aynı ölçüde gaflettir. Televizyon programlarında sadece şiir ve edebiyat söyleşilerine onu davet etmek, böylesine bir kaynağın sadece eteklerinden su içmek gibi gereksiz bir tavır olacaktır. “Kemmiyet mi, keyfiyet mi?” sorununa takılanlar için de bir çift sözümüz olacak. Üstadın siyasi yönünü arka plana atmaya çalışanlar bunun için partinin küçüklüğünü ya da sayıca azlığını bahane ediyorlarsa, bu yapılan hatanın ne kadar vahim olduğunu gözler önüne sermekten başka bir işe yaramaz. Zira rahmet çoklukta değil, hakikattedir. O nedenle edebiyat söyleşilerinde faydalanılacak başka isimler ya da yeni yetenekler keşfetmelerini isteyerek Sezai Karakoç gibi bir münevverden istifade edilecek her alanı değerlendirmeye almalarını rica edeceğiz.
Sezai Karakoç Dosyası Yazıları:
- https://edebifikir.com/fikir/nicin-sezai-karakoc.html
- https://edebifikir.com/fikir/sezai-karakocu-somurme-teknikleri.html
- https://edebifikir.com/elestiri/sairler-rahatsiz-ediyor-cunku-millet-rahatsiz.html
- https://edebifikir.com/elestiri/biz-kosu-bittikten-sonra-da-kosan-atlariz.html
- https://edebifikir.com/fikir/sezai-karakoca-sezai-karakoc-perdesi.html
- https://edebifikir.com/fikir/sezai-karakoc-televizyonlarda-neden-yok.html
- https://edebifikir.com/buz-gibi-ofsayt/iyi-de-cocuk-pencereden-de-dusebilir.html
- https://edebifikir.com/poetika/siirden-otede-soylenen-soz.html
- https://edebifikir.com/fikir/sezai-karakoc-yeni-anayasa-hakkinda-ne-dusunuyor.html
- https://edebifikir.com/fikir/dirilis-nesli-bir-muhayyile-mi.html
6 Yorum